İlla da başkanlık olsun!

Ülkemizde neler yaşanırsa yaşansın ama sistemimiz illa da başkanlık olsun. Her şey bir yana başkanlık öbür yana. Ülkenin dört bir yanını terör örgütleri işgal etmiş, neredeyse şehit cenazesiz günümüz geçmiyor, hiç kimsenin yaşam güvencesi kalmamış, ekonomik kriz almış başını gidiyor, işsizlik arttıkça artıyor, sokakta dilenen insanların sayısı her gün daha da çoğalıyor, komşularımızla iyi geçinemiyoruz olsun ama illa da sistemimiz başkanlık olsun.
Peki olsun ama neden? Bu soruya şimdiye kadar cevap verilmedi. Yani bütün bu ve benzeri sorunların çözümü başkanlık sisteminde mi gizli ? Herhalde değil. Öyle olsaydı sorunsuz tüm ülkelerin sistemi başkanlık olurdu. Parlamenter sistemin nesi eksik ki bu sorunlara çözüm bulunamıyor veya başkanlık sisteminde çözüm için ne çareler var da bu kadar ısrarcı olunuyor?
Bütün bu ısrarlara karşın sistemin adı da daha netleşmemiş. AKP kimi zaman başkanlık derken kimi zamanda partili cumhurbaşkanı diyor, görünen o ki adı ne olursa olsun ama partinin de dahil ülkenin tüm yetkileri tek kişinin elinde olsun isteniyor. OHAL ve KHK ile ülkeyi yönetmekten de çok memnun kaldılar o nedenle de bu süreci her defasında uzatıyorlar. Dünyada  bütün yetkilerin tek kişinin elinde toplandığı ülkeler olsa olsa Afrika ve Arap ülkeleridir, onların durumları da ortadadır.
MHP'ye ne demeli? Başkanlık sistemine niçin destek verdiklerini genel başkan yardımcısı basındaki haberlere göre  şöyle açıklamış: "Erken seçimi engellemek için istemeden de olsa destek veriyoruz." Eğer doğruysa MHP'nin bu desteği de ülke çıkarlarını düşündüğü için değil, kendini düşündüğü için. Çünkü 5 ay arayla yapılan iki seçimde milletvekillerinin yarısını kaybetti, yeni bir erken seçimde tarihe karışacağı sürpriz değil.
Sonuç olarak AKP ve MHP kendilerini düşünüyorlar, ey halkım gelin biz de hem ülkemizi ve hem de kendimizi düşünerek ve de güvenerek bu dayatmaya oylarımızla son verelim.