Birlikte rahmet vardır

Anayasaya dair yazdığımız son yazımızda ülkemizi bekleyen çok farklı senaryoların bulunduğunu ifade etmiştik. Üzerinden çok fazla zaman geçmedi ki ülkemizde bir bombalama bir de yabancı bir elçiye  suikast yaşandı. Daha beteri olur mu?.. Olmaması en büyük temennimiz. Olmaması için bir şeyler yapılabilir mi?.. Bu vatanda yaşıyorsak ve Türk milletinin geleceğini kurma görevini almışsak ya da buna talipsek siyasetçiler olarak bizlere çok görev düşmektedir.  
Hatırlanacağı üzere 1 Kasım seçimleri öncesi candan aziz ülkemiz terör tehdidini çok yoğun yaşamaktaydı. MHP olarak acilen sıkıyönetim uygulamasının getirilmesini ve  açılım safsatasından vazgeçilip yeni bir terörle mücadele konsepti geliştirilmesini istemiştik. Bu isteğimiz maalesef kulak ardı edildi. 
Ta ki 15 Temmuz ihanetine dek!.. 15 Temmuz sonrası OHAL çağrımızı yineledik ve hükümet bu sefer destek verdi. Ancak görünen odur ki hükümetin OHAL’den anladığı sadece FETÖ ile mücadeledir ki o konuda da hâlâ açıklanmayan bilgiler sebebiyle ciddi endişelerimiz bulunmaktadır. Peki ya PKK?  Peki ya diğerleri?.. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin terörizmle her yönden mücadelenin yol haritasını belirlediği ve sunduğu 8 maddeyi Başbakan Yıldırım ivedilikle hayata geçirmelidir.
Kayseri’deki hain saldırının ardından HDP binalarının kundaklanması ile ilgili Ülkücü Hareket’i hedef gösteren tüm iddialar ülkede kardeş kavgası hedefleyenlerin iftiralarından başka bir şey değildir. Bu konuda da kanunların gerekeni yapması için dokunulmazlıklar ve parti kapatmaya dair MHP’nin görüşleri oldukça açıktır.
Tüm bunlarla birlikte siyaset milli meselelerde siyasi fırsatçılığa dönerse belki iktidarlar siyasi partiler tarafından elde edilir ancak avuçlardan kayan vatan olacaktır. Bu nazik ortamda siyasi partiler birlik ruhunu vatandaşlara vermelidir. Bu duyarlılık ile hafta içinde MHP, AKP ve CHP Bursa İl başkanlarının teröre karşı birlikte basın toplantısı düzenleyerek birliktelik mesajı vermiş olması sadece Bursa için değil tüm ülke için önemlidir. Bursa siyasetçileri bu konuda geçmişte hassas olduğu gibi bugün de hassastır. 
“Önce ülkemiz sonra partimiz” şiarımız hiçbir zaman terk edilmemelidir.