Maç öncesi yaşanan olayları yazmaya gerek yok.
Herkesin malumu…
Camianın üzerindeki kara bulutların dağılması için böyle bir dirilişe ihtiyaç vardı…
O da oldu.
Tribünde boş koltuk kalmadı.
Merdiven boşlukları bile doldu.
Arma için herkes stada koştu.
Ersel Uzgur'u tebrik etmek lazım.
İlki kıyafeti için.
Moda dergilerine kapak olan Fatih Terim karşısında…
Takım elbisesiyle Jose Morinho gibiydi.
Fiyakalıydı…
İkincisi ise…
Bir dakika yerinde oturmadı.
Takımıyla birlikte maçı o da oynadı.
350. maçına çıkan Terim karşısında ilk Süper Lig deneyimini yaşadı.
Ama 40 yıllık teknik direktör gibiydi.
Tebrikler…
1-1'lik sonuç önemli değil.
Önemli olan kriz dönemlerinde ayakta kalabilmek.
Asıl bu başarıldı.
Bursaspor'da hemen herkes iki kişilik oynadı.
Ön plandakiler…
Murat Yıldırım, Belluschi, Batalla, Edu, Şener, İbrahim ve Serdar'dı.
Carson'ın beklenmedik sakatlığında ısınmadan maça giren Harun, rüzgara karşı iyi maç çıkarttı.
Gelenler adaptasyon sorunu yaşamadan takıma uyum sağladı.
Zaten doğanın kanunu da bu değil mi?
Zamanla tüm boşluklar doldurulur!