Bir Ozan gider, bir Ozan gelir…

Çekindiği üç ismi söyledi. Bunlar, Batalla, Pinto ve İsmail Haktan’dı…
İsmail sonradan girdi, ama diğer iki isim ve onlara eşlik edenler Fin temsilcisinin ipini çekti.
İlk dakikalarda sağlı sollu ataklarla rakip ceza sahasını ablukaya alan Yeşil Beyazlılar’da sırtı kaleye dönük oynayan Pinto, bir türlü yüzünü kaleciye gösteremedi.
Gösterdiğinde ise işin rengi tamamen değişti.
Finlandiya’da bir karambol golüyle maçı kaybeden Bursaspor’da kilidi karambolde İbrahim açtı ama…
İşte bu golden sonra şov başladı. Zayıf rakibini adeta ezen Yeşil Beyazlılar futbolun tüm güzelliklerini ortaya koydu.
Tribünden ‘yan pas’ uyarısını alan Sağlam’ın öğrencileri bir de fazla sayılabilecek düzeyde geri pas yapmasaydı sergilenen futbol tadından yenmezdi.
Yarım düzine golle tarihi farkın geldiği gecede ön plana çıkan gelişme, kabul edileceği üzere Ozan Tufan’ın oyuna girmesi ve ilk resmi maçında golü bulmasıydı.
Avusturya kampında da yazmıştım. Fabrika işliyor diye.
Serdar Aziz’den sonra Bursaspor altyapısı en kabiliyetli nüvesini Ozan Tufan’la verdi.
Değerlendirmem tek maçla değil.
Bu yaş kategorisinde kendine has stili olan kreatif bir sağ bek bulmanız için milyon Euro’ları cebinizden çıkarmanız gerek.
Yıldız transfer yapamıyorsanız bir de cebinizde akrep varsa işiniz zor. Tek maçta genç yetenek izlemek, beğenmek ve de getirmek için taa Finlandiya’ya gitmenize gerek yok. Vakıfköy bir adım uzağınızda.
Bir Ozan gider, bir Ozan gelir…
Anlayana.