Taksim tamam da, burası da Bursa!

Bursa Kent Konseyi’nden, gazetecilere posta!
Hem genel hem de çalışma grupları ve meclislerinin tanıtıldığı broşürlerle kurumsal yapının, kent için değeri ve önemi anlatılıyor.
Malum…
İstanbul’daki Taksim Gezi Parkı için öne sürülen hassasiyet, itiraz ve protestoların, bazı odaklar tarafından neye dönüştürüldüğüne, dünya tanık oldu.
Bursa’da da, eylemler oldu, ancak kentli ve polisin sağduyusu sayesinde de, demokrasi kavramıyla gündem yürüdü.
Mesele, imar ve planlaması, doğası, sanayisi, çalışanı, emeklisi, kültürü, sanatı, sporu, gelenekleri, farklı yöre hemşerileriyle yaşanabilir kent olabilmek ise…
Bursa Kent Konseyi, kentsel değerdir!
…Ve!
Bursa’da yaşarken, İstanbul’un parkını önemseyinceye ve konuşuncaya kadar da, Bursa’nın tümünü sahiplenmektir.
Bursa Kent Konseyi’nin kentli katılımıyla Çalışma Grupları ve ayrıca da Kadın, Engelliler, Çocuk ve Gençlik meclisleri de faaliyet gösteriyor.
Büyükşehir Belediyesi’nce, bir demokrasi kurumu, yerel yönetime katılımcılık ve beraber yönetim ilkesinin unsuru olarak destekleniyor.
İşte!
Demokrasi örneği…
Bursa Kent Konseyi Çalışma Grubu Temsilcisi Ayhan Sarıbıyık, birkaç ay önce düzenledikleri “Suyun dünü, bugünü ve yarını” konulu pa-nelde konuşur.
Panel, kurumsal basın bülteniyle kamuoyuna da taşınırken, mermer ocaklarının, su kaynaklarını kirlettiği vurgulanır.
Tespit ve mesaj, nettir!
“ÇED raporu alınmadan açılan taş ve mermer ocakları maalesef doğal su kaynaklarımızı ve dolayısıyla ba-    rajlarımızı kirletiyor. Bursa ve çevresinde ÇED raporu olmadan kesinlikle hiçbir tesisin kurulmasına izin verilmemelidir. Doğancı Barajı üst kotlarında krom madeni çıkarılması için binlerce çam ağacı yok edilmiştir.”
Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, kendi kentlisini çalışmalara davet etmeye, Türkiye ve diğer ülkelerden heyetlere tanıtım yapmaya, yine heyecanla devam edecektir.
Taş, sopa, molotofkokteyli, asilik yok.
Bursa konuşuyor!
 İstanbul’un karşı yakasında, işte böylesine bir yerel demokrasi kavramı ve kurumsallığı… Kentli ve polisiyle de, sağduyusu…
Birkaç gün önce…
Büyük bir kentin kent konseyi yöneticileri gelir. Bursa’daki uygulamaya övgüler olur. Bir yetkili, “Keşke İstanbul’da da, böyle bir kent konseyi olsaydı…” der.