Büyükşehir’in derdi, bu kentin derdidir!

Haksız eleştiri ve suçlamalar gerekçesiyle değerlendirmede bulunuyordu. Kurumsal haklılıklarını, çok önemli ve çok haklı durum görüşüyle ortaya koymak istiyordu.
Merkezi yönetime ilişkin değerlendirmeleri de vardı. Sözlerini, Ankara ve Valilik’e mesaj verebilmenin ötesinde, uyarı ve göreve çağrı olarak niteliyoruz.

İşletme koşulları nedeniyle ihtilafta bulunulan Özel Halk Otobüsçüleri Odası’nın tutumuna karşı, nasıl bir politika izleneceğini sorduk. Halk otobüsçüleri esnafının, akaryakıt yerine, yasaklı 10 numara yağ kullandığını belirtmesini ve para kazanmadıklarını söylemelerine karşılık, “Biz de, aynı şartlarda çalışıyoruz.” yanıtını verdi.

Ardından… Sözlerine, “Biz kazanıyoruz mu ki…” diye devam ederken, “Toplu ulaşım, kazandıran iş olmayabilir ve biz zarar da etsek, yapmak zorundayız.” şeklinde konuşuyor.
Devletin; belediyenin vaktiyle mali durumu iyi olmadığı için toplu ulaşımda özelleştirmeler yapıldığını anımsatırken, “Bugün raylı sistem, kenti sarıyor. Travmay yöntemi de uygulanıyor.

Otobüs filomuz da, yenilendi. Farklı araçlar arasındaki transferlere indirim uyguluyoruz. Aylık abonman kartıyla da, tüm araçlarda ekonomik ulaşıma yeni bir boyut kattık.” diyor.
Artık, devletin ulaşım hizmetlerindeki payının artabilmesi gerektiğini ve böyle bir sürecin oluştuğunu da ifade eden Altepe, yeni gelişmelerin devam edeceğini vurguladı.
Bu hususta da, “Belediye, ulaşım hizmetini etkin ve ucuz şekilde sunuyor ise, zaten diğer araçları tercih etmeyecektir.” mesajını da paylaşıyor.

Derelerin kirletilmesi ve halk otobüslerinde akaryakıt yerine, yasal olmayan 10 numara yağ kullanımı, Altepe’yi çifte eleştirinin odağı durumuna getirirken, dün görüşlerini açıkladı. Boyahaneler ve diğer kirletici ticari faaliyetlere dikkati çekerken, belediye olarak da, kendi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde gerekenlerin yapıldığını dile getiriyordu. Bazı sanayi tesislerinin de, atık gazlarını gündüz depolayıp gece saldığını anlatırken, “Yakınan vatandaşa da, rahatsız edici kokuların zamanını soruyoruz; ‘Gece’ diyorlar.” saptamasında bulunuyor.

Çifte soruna yönelik mücadele ve çözümde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetim ve cezai işlem yetkisini anımsatıyor. Bu idari sorumluluğun gereğinin beklendiği, açıklamalarla anlaşılıyor. Büyük kentler için büyük önem taşıyan temel denetim ve cezai işlem yetkilerinin, belediyenin elinde olması gerektiğini vurguluyor. Dereleri kirleten ticari faaliyetler ile halk otobüsçüleri adına açıkça da ifade edilen 10 numara yağ kullanımına karşı, Bursa Valiliği’nin acil harekete geçebilmesi, Büyükşehir Belediyesi’nin çifte acil beklentisi oluyordu. Emniyet Müdürlüğü’nün trafik otoriterliği de, mesajın diğer adresi durumunda bulunuyor. Trafikte, etkin denetim ve önemli güzergâh ve kavşaklara nokta görevi beklentisi de var.