Bursa’da asıl doğruları konuşmak…

Bursa’nın sorunları konuşuluyor ve tartışılıyor. Ayrıca oluşan idari yargı süreçleri de,  kentin kaderinde etken oluyor.
Yanlışlar ve doğrulara odaklanırken, yürütme konumundaki kamusal yönetimler de, çeşitli karar ve uygulamalarıyla boy hedefinde bulunuyorlar,
Bursa’nın geleceği için…
Asıl doğruların bilinebilmesi ve anlaşılabilmesi gerekiyor. Aksi durumda, sorunların asıl nedenlerini bilmek ve çözümleri de, zor veya imkânsız olacaktır.
Trafik sorununun başlıca nedeni, kurumsal değil, insan odaklıdır. Bu durum, genel sorun bütünlüğü için de, belirleyicidir.
Yol ve park davranışlarıyla düzeni bozan, umursamaz ve uyanık davranan sürücüler… Sol şeritten hızlı gidip, bir kavşağa bağlanmak için yoğun trafikte sağa geçmek isteyenler…
Parktaymış gibi, yolda yürüyen yayalar… Cep telefonuyla konuşanlar… Temel trafik kuralıyla sağına soluna bakmayanlar…
İşyerlerinin önlerine tezgâh açmakla yetinmeyip, yol kenarlarına kanepe, beyaz eşya çıkaran esnaf…
Tüm bunlarla oluşan düzensizliğin, huzursuzluğun nedeni, kenti yöneten yerel yönetim ve diğer ilgili kurumları olamaz.
Yeni teleferik projesine, açılan davanın süreciyle süratli bir yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Ağaç kesimine, itiraz edilmişti.
Olası bir doğa katliamını savunmuyoruz, ancak ovası elden giden kentte, kamusal proje için ağaç kesimi var.
Kentin ovası ve yamacındaki binalar, kamusal yönetimlerce değil, toplumun kendi içerisindekilerce dikildi.
Şimdi…
Bursa’nın havası, Paşa Çiftliği’ne mi kaldı?
Kaç özel mülkiyet sahibi, kentin içerisindeki boş arsasını, böylece tutma isteğine anlayış gösterebilir?
Büyükşehir Belediyesi, şantiyenin yerini satmakta zorlanıyor ve davalarla amacına ulaşamıyor.
Kamusal hizmet alanı gerekçesiyle vaktiyle elde edilen yerin, gelir amaçlı satışı, idari yargıya takılabiliyor.
Büyükşehir Belediyesi, özel kuruluş, ticarethane değil. Kamulaştırma gibi kamusal hizmete mali kaynak yaratılması, aksine sakıncalı görülüyor.
İstanbul’daki Gezi Parkı gündemi nedeniyle oluşan süreçte, hükümet karşıtı ve istifa talepli protesto dönüşümü yaşanmıştı.
Türkiye’nin düzeni için tencere tava çalanlar oldu. Ancak bazı böyleleri, otomobilleriyle trafik kurallarını hiçe sayarlarken, kendilerine tepki ve uyarı kornalarına tahammül bile edemiyorlar.
Sözün özü…
Kamusal yönetimler, insan odaklı yönetim kavramından söz ederler. Toplumun kendisi de, sorunlara insan odaklı neden olmamalıdır.