Böyle mi olacaktı!

Kentsel olarak…
Büyük hayaller kuruyoruz.
Yola koyulduğunda…
Yalnız kalınıyor.
Artık…
Anadolu kentlerine özendiğimiz de oluyor ve neden böyle olamadığımızı da konuşuyoruz.
İş, başa düşünce…
Bir şeyler, yapılmaya çalışılıyor.
Hatta…
Büyük işler, büyük başarılar oluyor.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin neler yaptıklarına şöyle bir bakıldığında, Bursa için yine de diğer kentlere örnek işler, başarılar gerçekleşiyor.
Bursa için…
Turizmde, büyük hayaller kuruluyor.
Projelerin yanı sıra…
Bazı organizasyonlar da, umut ve adım olarak nitelendiriliyor.
Yine…
Böyle oldu.
Futbolda, 20 Yaş Altı Dünya Futbol Şampiyonası’nın, kente yine önemli ve büyük bir tanıtım imkânı oluşturacağından söz ediliyordu.
Önceki gün…
İstanbul’da da, finali oynandı.
Yani…
Noktalandı.
Bursa da, grup maçlarına ev sahipliği yapıyordu. Yarı final heyecanı da, verilmişti.
Ne yazık ki…
Sandığımız tanıtım ve hareket olmadı. Organizasyona ev sahipliğini, halk da fark edemedi.
Bu durum, ders olmalı!
Bazı ana cadde ve kavşaklarda, pankartlar vardı, bir özel sağlık kurumunun tanıtımındaki gibi, flamalar da dalgalanamadı.
Bursa Valiliği, takımların antrenman saatlerini duyurdu, ancak Arap Turizm Baharı iddiası gibi de, ortaya çıkılamadı.
Bir fırsat daha kaçtı!
Boş tribünler, ayrı bir tartışma konusuydu!
Sadece bir spor organizasyonu olarak da görülmeyip, sanayi kuruluşlarınca da, bilet dağıtılmış mıydı?
Mesele, Bursa’nın tanıtımının yanı sıra, uluslararası organizasyonlar için kenti ve halkıyla neleri yapabileceği ve ortaya konulabilmesi…
Bir dünya organizasyonunun ardından böyle konuşuyoruz, ancak şöyle kendi içimize de bakarsak…
Bursaspor’un Süper Lig’i üst dereceyle bitirmiş olmasının da, birdenbire şimdi kendisini Şampiyonlar Ligi’nde bulabilmesinin rengini ve heyecanını bile yaşayamadık.
Bursaspor’un, daha önce Şampiyonlar Ligi’ne katılımını da dikkate alırsak, o günden bugüne yine ders çıkarmadık.