Millet can derdinde…

Her şey 400 milletvekili isteğinin karşılık bulamamasıyla başladı. İktidar, kaos söylemlerini başkanlık sözcüğünün yanına bir sonuç olarak koydu.
‘Başkanlığı verin, kaos bitsin…’
Başkanlık, yurttaşların önüne bir ölüm kalım meselesi olarak sürülüyor.
7 Haziran seçimlerinin ardından belirgin bir şekilde tırmanan terör olayları, yitirilen onca can gündemdeki yerini tek adam olma hırsı kadar koruyamıyor.
Türkiye, çeşitlendirilmiş terör örgütlerinin eylemleriyle neredeyse her gün sarsılırken, tarikat yurtlarında çocuklar tacize uğrayıp ölürken AKP hükümetinin tek kaygısı başkanlık rejimini getirmek…
15 Temmuz sonrası, 21 maddelik anayasa tasarısı sonunda gün yüzüne çıktı.
 ‘Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır’ maddesine eklenen ‘tarafsız’ kelimesinin sadece bir kelime olarak kalacağını, ilerleyen maddelerde açıkça görebiliyoruz. 
Meclis’e bıraktığı yetkileri de kendisinin kullanacağını 14 yıllık iktidarları boyunca bizzat yaşadık.
Siz hiç, bir AKP milletvekilinin farklı düşünce belirttiğini, farklı oy kullandığını gördünüz mü?
21 maddenin tamamı yasama, yürütme ve yargıyı kendinde toplama projesinden başka bir şey değil. İyi niyetli birkaç maddenin de bu yüzden bir anlamı kalmıyor.
AKP iktidarının bu ülkeyi iyi yönetebilmesi için 14 yıldır bütün koşullar uygundu, zaten tek bir kişinin dediği oluyordu. 
Bu koşullarda bataklığa sapladıkları ülkeyi, rejimin adını değiştirdiklerinde mi düze çıkaracaklar?
Millet can derdinde, Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlık!
Ekonomi çökmüşken, terör dal gibi yavrularımızı yok ederken ve ülkemiz komşularımızla savaş halindeyken olması gereken bir araya gelerek bu sorunların nasıl aşılacağına dair ortak akıl üretmektir.
Türkiye için tek çözüm; güçlendirilmiş bir parlamenter sistem ile birliktelik ve barış içeren bir siyaset anlayışıdır.