Barışçıl ve sağduyulu bir dış politika yürütülmeli

Dış politikamız gün geçtikçe daha da içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı.
Ülkemizin anlık reflekslerle yönetilen dış politikasına, Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik kabul edilemez tutumu da eklendi.
Hiçbir ülke Türkiye'ye böyle muamele yapma hakkına sahip değildir.
O yüzden de biz bu tutumu kınıyoruz.
Parti olarak Avrupa'daki bütün etkinliklerimizi iptal ettik.
Ancak bazı gerçekleri görmekte fayda var.
Türkiye'nin uygulamış olduğu dış politika ve içeride herkese bağıran, aşağılayan davranışlarının sonucunda bu noktaya gelindiğini görmek gerekiyor.
Biz orada yaşayan vatandaşlarımızla buluşup, siyaset konuşmamıza engel olunmasına tepki gösteriyoruz.
Ama kendi ülkemizde, kendi vatandaşlarımıza siyasi fikirlerimizi anlatmamızın engellendiği de bir gerçek.
15 yıllık süreçte sürekli insanlarla, ülkelerle kavga edip, sonra gidip özür dileyip yeniden bir araya gelme davranışının dış politikada bir geçerliliği yok.
İç politikada belki faydası oluyor, oylar artırılıyor. Bu olayda da AK Parti milletvekilleri oylarının arttığını açıkladılar anında.
Ama daha önemli bir şey kaybediyoruz hep birlikte, o ülkeler karşısında küçük düşürülüyoruz.
Türkiye'nin itibarı yerle bir oluyor.
Ayrıca o ülkelerde yaşayan insanlarımız üzerinde ırkçı baskılar oluşmaya başlıyor.
Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde, Ortadoğu ülkeleri ve bölgedeki tüm devletleri parçalama planı var.
Bu planın oturduğu temel, etnik ve mezhepsel ayrılıklardır.
Dolayısıyla dünya, etnik ve mezhepsel ayrılıkları kaşıyor.
Bu hem milliyetçi hem de radikal dinci unsurların güçlenmesine sebep oluyor.
Bu politika sonuçta bütün dünyada bumerang gibi herkesi vurmaya başlıyor.
Irkçı olanlar öteki ırklara, radikal dinci olanlar öteki dinlere giderek düşman olmaya başlıyor.
Buradan çıkışın yolu; çok partili, çoğulcu demokrasinin, hukukun üstünlüğünün olduğu parlamenter demokratik sistemdir.
Dış politika ince işçilik ister.
2. Dünya Savaşı'nda kan gölüne dönmüş Avrupa'nın dibinde, tek bir kişinin zarar görmediği ülke Türkiye'dir.
"Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesinden hareketle, barışçıl ve sağduyulu bir dış politika yürütmek şart...