Yazının Giriş Tarihi: 24.10.2014 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.10.2014 08:06
Henüz; Haziran ayında yapılacak genel seçimlerin erkene alınıp alınmayacağı resmi olarak belli değil.
Gerçi;
Yüksek Seçim Kurulu, seçim nisan ayında olacakmış gibi hazırlıklara başladı ama nihai kararı TBMM verecek.
Fakat;
Bu yönde iktidar partisinde, TBMM’ye getirilmek üzere hazırlanmış bir çalışma da yok.
Davutoğlu hükümeti;
Aynı zamanda AK Parti’nin 5. hükümeti.
Partinin kurucusu;
Tayyip Erdoğan bugüne değin, tüm genel seçimlerde (2002-2007-2009-2011) rekor oranda oy aldı.
Haziran ayında;
Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte de partisini ve iktidarı, dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na bıraktı.
Erdoğan’ın;
Kişisel olarak girdiği bu seçimdeki oy oranı yüzde 52’ydi.
2011’daki;
Son genel seçimde de yüzde 49.95 oranında oy almıştı.
Şimdi ise;
Doğal olarak merak ediliyor, Davutoğlu idaresindeki AK Parti’nin yaklaşan seçimde ne yapacağı?
Malum;
Meydanlara artık Erdoğan çıkamayacak.
Yani, oyları Davutoğlu toplayacak partisi adına.
Peki acaba;
Bu yönde, yaklaşık 2 aylık Davutoğlu hükümetinin halk nezdindeki intibaı nasıl?
***
Bu soru;
Geçen akşam Başbakan Davutoğlu’na katıldığı bir televizyon programında soruldu.
Şunu gözlemledik.
AK Parti’de;
2002’den beri süren kamuoyu nabzını tutma geleneği, Erdoğan’dan Davutoğlu’na da geçmiş.
Yani kurumsallaşmış.
Tabii;
Davutoğlu da merak etmiştir mutlaka, Erdoğan sonrasında kendisinin performansını.
Bu ilk sonuçlar Davutoğlu’na ulaştırılmış.
Açıklamasına göre;
AK Parti’nin oy oranı şu anda “yüzde 52 civarında”
Yani;
Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oy oranı, partisinde de değerini koruyor, görünüyor.
***
Bu tabii;
Başbakan Davutoğlu’nun masasına, gelen kendi ifadesiyle “birkaç anketin ortalaması”
Çalışmanın detaylarına çok girmedi.
Mesela;
2011’de;
Sandıktan yüzde 25.94’le çıkan CHP’nin.
Ya da;
Yüzde 12.98 oy alan MHP’nin durumlarına girmedi.
Tabii;
Bu tablonun Davutoğlu’na bir avantajı, bir de dezajantajı var.
Avantajı;
Yarışa büyük bir güçle, AK Parti’nin bugüne değinki en yüksek oyu olan yüzde 52 ile başlaması.
Dezavantajı da;
Böylesine büyük bir oy oranını, Başbakan ve Genel Başkan olarak ilk kez gireceği seçimde koruyamayabileceğine dair endişeler.