Tabela krizinde bilinmeyenler hassasiyetin bile önüne geçti

Bursa’da;
Birkaç gündür gündem, Bursa Valiliği’nin tabelası.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltılmışı olan TC ifadesinin, Heykel’deki Valilik binasının tabelasından çıkarılmış olmasının ortaya çıkarılması, doğal olarak böylesine hassas bir süreçte tepkiyle karşılandı.
Çünkü, konunun özü önemli.
Sağlık Bakanlığı’nın, sonradan geri adım attığı “TC operasyonu” malum.
Tepkiler olmasaydı, bakanlığın kurumlarından bu TC ifadelerinin kaldırılması beklenmiyordu.
Zaten bu nedenle on binlerce kişi, sosyal medyada isimlerinin başına TC ifadesi koydu protesto için.
Nitekim;
Bazı kamu binalarının duvarlarındaki ay yıldızlı logoların kaldırılması ve Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” ifadelerinin yok edilmesi de halen çok taze.
İşte;
Tüm bunlara bir de Denizli ve Balıkesir valiliklerinin tabelalarından “TC” ifadesinin kaldırıldığı haberleri yaygınlaşınca, ister istemez kafalarda soru işareti oluştu.
Ancak;
Bursa’daki durum, bazı köşe yazarlarının kamuoyuna aktardığı gibi değil.
Yani;
2008’de değiştirildiği söylenen tabelanın, 5 yıl sonra servise konulması ve böyle bir kampanya başlatılarak birilerine hizmet edilmesi diye bir şey yok.
Hemen aktaralım.
Akil insanların bile protesto edildiği böylesine hassas bir süreçte, Bursa Hakimiyet muhabiri Yankı İçöz, tesadüf eseri 19 Mart 2013 Salı günü saat 16.00 sıralarında Bursa Valiliği’nin önündeki bu değişim işlemiyle karşılaştı.
Ve;
“Valilik” yazan yeni pirinç tabelanın, üzerinde “TC” ifadesi yazen eski mermer kaidenin üzerine yerleştirildiğini fotoğrafladı anbean.
Nitekim, bu işlemleri Valiliğin güvenlik kameraları ile MOBESE kameraları da çekti ki, dileyen gidip bakabilir.
Böylece, bazı köşe yazarlarının söylediği gibi, yıllar öncesinin değişim işleminin yeniymiş gibi servis edilmediği de açıkça ve kanıtlıca görülür.
Nitekim, 19 Mart akşamı da bu görüntüler AS TV’den verildi.
Ne var ki, görüntüler ne zaman Bursa Hakimiyet aracılığıyla, internet medyasına ve diğer gruplara yayıldı, işte o zaman anlaşıldı durum.
Bunun için, asıl tartışmanın “nedenler” ve “niçinler” üzerine olması gerektiğini düşünenlerdeniz.
Vali Şahabettin Harput da olgun davranıp yeni tabela talimatı verdi ki, bu da hassas sürecin bir sonucuydu.

3 tane keşke!..

Bursa’daki;
Valilik tebalasıyla ilgili yaşananlar sonrasında akıllara 3 tane “keşke” geldi.
1. keşke:
“Valilik yazısı 2008’de yazılmış” demek/yazmak yerine, bu hassas dönemde niye bu ve benzer uygulamaların yapıldığı, “etliye sütlüye” karışılarak sorgulanabilseydi.
2. keşke:
Valilik görevlileri, yıllardır var olduğu söylenen TC’siz tabelayı keşke, 19 Mart 2013 günü herkesin gözü önünde ve gündüz gözüyle değiştirmeyip, böylesine hassas bir dönemde dikkat çekmeseydi.
3. keşke:
Barış sürecinin baltalandığını iddia edip konuyu çarptırmak yerine, bağımlılıklardan kurtulup milli hassasiyetler konusunda da sözler söylenebilseydi.

Kongre öncesi işler karıştı

12 Mayıs’ta;
Gerçekleştirilecek DAĞ-DER kongresi öncesi hayli ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Yaklaşık;
5 ay önce yapılan olağanüstü kongrede başkanlığa seçilen Mustafa Bay, sonraki süreçte yönetim içi sıkıntılar yaşamış, derneğe siyaset bulaştığı iddia edilmiş ve devreye dağın akil adamları girmişti.
Nitekim;
Aralarında İsmail Tatlıoğlu, Erkan Aydın, Mustafa Kahraman, Yüksel Acar, Adem Özdemir, Hayrettin Topçu, Faruk Anbarcıoğlu ve Hasan Taş gibi isimlerin bulunduğu akil adamlar, iki kez toplanmış ve onursal başkan olarak Ali Kaya üzerinde antant kalmışlardı.
İşin ilginci yarın da 3. buluşma yapılacak ve kongre öncesi taslak bir liste de hazırlanacaktı.
Ne var ki;
Önceki akşam yapılan DAĞ-DER yönetim kurulu toplantısında ilginç bir gelişme oldu ve yönetimindeki Mustafa Yavuz ve arkadaşlarının itirazlarına rağmen, Başkan Mustafa Bay, yeniden aday olacağını açıkladı.
Nitekim bugün de DAĞ-DER merkezinde bu kararını resmen deklare edecek.
DAĞ-DER camiası şimdi şaşkın.
Hele hele yarın için 3. akil adamlar buluşması yapılacakken, Mustafa Bay’ın bugün adaylık açıklayacak olması, dağ bölgesi camiasını iyice gerdi.

Genç hukukçular Bursa’da buluştu

Bursa Barosu’nun, bir süredir üzerinde çalıştığı organizasyonu ile düzenlenen “Genç avukatlar kurultayı” dün başladı.
Türkiye çapında 40’a yakın barodan en fazla 5 yıl kıdemli çok sayıda genç avukatın katıldığı kurultayda, mesleğin sorunları ve çözüm yolları tartışılıyor. Yarın sona erecek kurultayın gala yemeği ise bu akşam gerçekleştirilecek.