“Su 105 derecede kaynatılamazsa kürtaj da uzmanına bırakılmalı”

 Türkiye'deki gündem inanılmaz hızlı değişiyor.
Yerel seçimlerin öne alınıp alınmaması tartışması.
Başkanlık sistemi tartışmaları.
Şike davası tartışmaları.
Cumhurbaşkanlığı görev süresi tartışması.
Tutuklu milletvekillerinin ne olacağı tartışması.
Suriye krizi.
Memur zamları ve iş bırakmaları.
İçki yasağı tartışmaları.
Zaman zaman alevlenen türban tartışmaları.
Toplu gözaltı ve tutuklamalar.
4+4+4 tartışmaları.
Şimdi ise;
Tartışması üçüncü haftasına giren sezaryen ve kürtaj meselesi.
Çok sayıda kadın kuruluşu yöneticileri ve kadınlar, bu tartışma çıktığından beri kürtajı yasaklamak isteyen AKP hükümetini sokaklarda protesto ediyorlar.
Gerek barolardan, gerek kadın derneklerinden, gerek muhalefet partilerinden ve STK'lardan ardı ardına açıklamalar yapılıyor günlerdir ve hükümetin kürtajı yasaklama düşüncesi kınanıyor.
Açıklamaların ve tepkilerin odağı ise aynı.
Kadınlar kısaca;
Hükümetin ortaya attığı bu düşüncenin bile, kendi bedenleriyle ilgili en temel hakkı olan çocuk doğurma veya doğurmama hakkına ağır bir müdahale olduğunu söylüyorlar.
İktidar ile muhalefetin arasını bir kez daha açan söz konusu düşünce dün ise yeni bir boyut daha kazandı.
Daha doğrusu dinsel bir ek aldı.
Türkiye'yi;
Günlerdir sürükleyen ve çok kişiye manasız gelen bu tartışmaya Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de eklendi ve anne karnındaki ceninin hayat hakkı olduğunu söyledi ve üzerine de "kürtaj haramdır" sözünü ekledi.
Böylece günlerdir süren tartışmalara bir boyut daha eklenmiş oldu.
İşin bir başka ilginç yanı da sokaklarda görülmeye başladı.
Hükümetin bu düşüncesi ile Sağlık Bakanı'nın sözlerini protesto etmek için bir topluluk oluşturup düşüncelerini açıklamak isteyen kadın topluluklarına, polisin sert müdahalelerinin görüntüleri yansıyor televizyon ekranlarına.
Haliyle aynı gece, "ileri demokrasi" kavramları da, kürtajla birlikte masaya yatırılır hale geliyor.
Bu nedenle anlaşılamayan da galiba şu.
Kürtaj ve sezaryen meselesi hükümet tarafından dile getirilmeden önce, hiç kimse bu konuda bir talepte ya da istekte bulunmuyordu.
En azından, ne Bursa'da ne başka illerde "kürtaj yasaklansın" eylemleri yapılmıyordu.
Ya da;
Kitleler sokaklara dökülüp "sezaryen yerine normal doğuma geçilsin" diye bağırmıyordu.
Dolayısıyla, kimse böyle bir tartışmanın içinde değildi, gruplaşmalar yaşanmıyordu.
Bu nedenle diyeceğimiz şu.
Doktor Ceyhun İrgil'in dediği gibi, hiçbir yasa, suyun kaynama derecesini 100 dereceden 105 dereceye nasıl ki çıkartamazsa, bu işin dünyaca kabul gören bilimselliğinin de siyasetçilere bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz.


Tartışma konusu bu akşam AS TV'de
AS TV'de "Politika Kulvarı"nda bu akşam biz de kürtaj ve sezaryen konusunu tartışacağız. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Acar ve Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Güzede Elitez'in bu konudaki yorumlarını alacağız. Canlı yayın saat 20.00'de başlayacak.

Hem domuz eti hem de zina
Saadet Partisi'nin Osmangazi ilçe yönetimi, bir hayli ilginç bir kampanya başlattı hafta sonunda.
Osmangazi metro istasyonu önünde bir imza kampanyası başlatan Saadet Partililer, kampanya için hazırlattıkları afişlere de "domuz eti yasaklansın, zina suç olmaktan çıksın" ifadeleri yazdırdılar.
Böyle olunca da ortaya bir hayli çarpık bir durum çıktı.
Standı gören bazı vatandaşlar domuz eti ile zina konusunun nasıl aynı kefeye konulabildiğini anlayamadıklarını iletirlerken, kampanyanın fotoğraflarını görünce doğrusu biz de şaşırmadık değil.


CHP'de kadın başkanı Kayabaş
CHP'nin;
Osmangazi kanadının kadınları hafta sonu yeni yöneticilerini belirlediler.
Mevcut başkan Kamer Cansız'ın aday olmadığı kongrede, seçimlere tek liste ile gidildi ve CHP Osmangazi Kadın Kolu Başkanlığı görevine Gamze Kayabaş seçildi.


Altepe'nin ‘sek sek’i iyi bir mesaj aslında
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe iki gündür verdiği pozlarla ilginç görüntüler oluşturuyor.
Hafta sonunda;
Demirtaşpaşa İlköğretim Okulu'nun mezunlar yemeğinde kılıç kalkan gösterisi yapan ve bunu da bayağı iyi yaptığını gösteren Başkan Altepe'nin bu oyundan çekilen fotoğrafları basına da yansımıştı.
Dün ise;
Başkan Altepe'nin sek sek oynarken çekilmiş fotoğrafları geldi önümüze.
6. sokak oyunları şenliğinde Kültürpark'ta çocuklarla birlikte eski bir oyun olan sek sek oynayan Altepe aslında, günümüz halkla ilişkilerinde olması gerekeni yapıyor.
Günümüzde;
Çok sayıda örneği olmakla birlikte makamlarını bir yaşam biçimi haline dönüştürenler, halktan kopuk yaşam sürenler, hayatlarını korumalarıyla yaşayanlar, gülmeyi yasak veya haram olarak görenler, spor kıyafeti laubalilik olarak görenler ne yazık ki Bursa'da da fazlasıyla var ki, asıl yanlışı bu düşünce sahipleri yapıyor.
Bu nedenle;
Bilhassa kent yöneticilerinin (seçilmiş veya atanmış) geniş kitlelere hitap edebilmeleri veya bulunduğu çaptaki iletişimi kuvvetlendirmeleri için uzmanların söylediği bu piarı yapmaları ve kendilerini dar kalıplardan kurtarmaları gerektiği düşüncesine aynen katılıyoruz.


TARİHTE BUGÜN
Başbakan İsmet İnönü, Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahale etmemesini ihtar eden ünlü Johnson mektubunu aldı.
(5 Haziran 1964)