Hava Durumu
Web.tv
Şimdi görev, tehlike ve tehdidin üzerine gitmek
Yazının Giriş Tarihi: 11.10.2015 09:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2015 09:20
Adeta;
Birbirinin kopyası, yapılan katliamlar.
Hatırlayın;
7 Haziran seçimlerine 3-5 gün kala Diyarbakır’da HDP’nin mitinginde patlatılan bomba sonucu 4 kişi ölmüş, 184 kişi yaralanmıştı.
Akabinde;
Seçim sonrasında temmuz ayında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde de, canlı bombanın intiharıyla 31 kişi yaşamını yitirmiş, 100’ü aşkın kişi de yaralanmıştı.
Şimdi de benzer bir katliam.
Üstelik başkentin göbeğinde.
86 kişi hayatını kaybetti, 28’i ağır olma üzere 186 kişi de yaralandı.
Saldırıdan öte tam bir katliam.
Çünkü;
Patlamada çok daha kişinin ölmesi için, canlı bombanın üzerindeki el yapımı bomba, bilyelerle güçlendirilmiş, çok daha fazla alana etki yapması amaçlanmış.
1 Kasım’da;
Yapılacak seçime 21 gün kala, Türkiye’nin başkentinde gerçekleştirilen bu saldırı, hiç kuşku yok ki Türkiye’ye yönelik çok önemli mesajlar içeriyor.
Saldırıyı üstlenen terör örgütünün olmaması da, içinde bulunulan durumun farklı bir boyutu.
Belli ki;
Söz konusu saldırı için çok önceden profesyonelce bir planlama yapılmış, hazırlık aşamasından geçilmiş.
Ankara’da;
Sıhhiye Meydanı’nda binlerce kişi, barış yürüyüşü yapacaktı.
“Savaşa hayır” deyip, tüm ülke tüm dünya için barış isteyeceklerdi.
Ama olmadı.
3’er saniye aralıkla 2 bomba patladı.
14 bin kişinin bulunduğu alan kan gölüne döndü.
İlgili bakanlık;
Patlamaya dair güvenlik zafiyeti olmadığını açıkladı.
Akıllarda ise;
Cevabı henüz bilinmeyen sorular kaldı
En basiti;
Acaba bu patlama nasıl gerçekleşti?
Canlı bomba ise bu kişiler alana nasıl girdi, üzeri aranmadı mı?
Yok eğer;
Diyarbakır’daki gibi bombalar, çöp kovası tarzı bir yere önceden konulup patlatıldıysa, miting alanında önceden bir arama yapılmadı mı?
Şimdilik;
Olayın sıcaklığından her şey muamma.
Saldırının tipinden anlaşılıyor ki;
Birileri;
Türkiye’de bir kaos ve panik havası yaratmak istiyor.
Bu tehlike ve tehdidin üzerine gitmek de hükümete düşüyor.
Hemen ne yapılmalı?
Toplumca;
Yaşananları çabuk unutuyoruz.
Milletçe anında tepkiler verebiliyoruz ama sonrasında yaşananları unutuyoruz.
Acaba;
Kaç kişi biliyor, Diyarbakır’da HDP mitinginde ya da Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan katliamlara ilişkin neler yapıldığını, kimlerin tutuklandığını, saldırıların arkasından kimlerin çıktığını?
Bu nedenle;
Hükümet edenlere öncelikle şu görevin düştüğü kanaatindeyiz.
Söz konusu katliamı gerçekleştirenler kadar saldırıyı azmettirenler, tüm bağlantılarına değin zaman kaybetmeden tespit edilmeli, ortaya çıkarılmalı ve sonucu da kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Çünkü;
Bu soruşturma da, Diyarbakır ve Suruç’taki gibi aylarca sürüp sonuçlandırılamaz ve kamuoyu bilgilendirilmez ise, Ankara’daki bu büyük saldırı, devletin de en büyük zafiyeti olarak kalacaktır.
Zafiyet yok, istifa da yok!
Saldırı sonrasında;
İçişleri Bakanı Selami Altınok, beraberinde Adalet Bakanı Kenan İpek ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile kameraların karşısına geçti.
Gazeteciler sordu İstanbul’un eski Emniyet Müdürü olan İçişleri Bakanı Altınok yanıtladı.
Bir ara;
Bakan’a “Sorumluluk alarak istifa etmeyi düşünüyor musunuz” diye bir soru da geldi canlı yayında.
Bakan da;
Cevap olarak sadece tek şey söyledi.
“Güvenlik açığıyla ilgili hiçbir zafiyet yoktur”
Peki o zaman akla şu soru gelmiyor mu?
“Zafiyet yoksa, bunca kişi nasıl öldürüldü” diye?
Bugünkü 2 miting ertelendi
Normal şartlarda;
Bursa, siyasi parti liderlerine ev sahipliği yapmaya başlayacaktı.
Hatta;
Bugün iki lider birden gelecekti Bursa’ya mitinge.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 17.00’de Gökdere Meydanı’nda,
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da saat 14.00’te Merinos’ta Bursalılar’la buluşacaktı.
Saldırı sonrasında;
İki partiden de açıklama yapıldı medya kuruluşlarına ve birkaç günlüğüne aralarında bugünkü Bursa mitinginin de bulunduğu, bazı mitinglerin ertelendiği iletildi.
Programa göre;
Başbakan;
Ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Bursa mitingi ise normal programa göre 16 Ekim Cuma günü.
Davutoğlu;
3 günlük programlarını iptal etti.
Haliyle;
AK Parti’nin Bursa mitingi bu 3 günlük sürenin sonrasında göründüğü için, cuma günü bu miting Gökdere’de yapılacak görünüyor.
Birbirinin kopyası, yapılan katliamlar.
Hatırlayın;
7 Haziran seçimlerine 3-5 gün kala Diyarbakır’da HDP’nin mitinginde patlatılan bomba sonucu 4 kişi ölmüş, 184 kişi yaralanmıştı.
Akabinde;
Seçim sonrasında temmuz ayında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde de, canlı bombanın intiharıyla 31 kişi yaşamını yitirmiş, 100’ü aşkın kişi de yaralanmıştı.
Şimdi de benzer bir katliam.
Üstelik başkentin göbeğinde.
86 kişi hayatını kaybetti, 28’i ağır olma üzere 186 kişi de yaralandı.
Saldırıdan öte tam bir katliam.
Çünkü;
Patlamada çok daha kişinin ölmesi için, canlı bombanın üzerindeki el yapımı bomba, bilyelerle güçlendirilmiş, çok daha fazla alana etki yapması amaçlanmış.
1 Kasım’da;
Yapılacak seçime 21 gün kala, Türkiye’nin başkentinde gerçekleştirilen bu saldırı, hiç kuşku yok ki Türkiye’ye yönelik çok önemli mesajlar içeriyor.
Saldırıyı üstlenen terör örgütünün olmaması da, içinde bulunulan durumun farklı bir boyutu.
Belli ki;
Söz konusu saldırı için çok önceden profesyonelce bir planlama yapılmış, hazırlık aşamasından geçilmiş.
Ankara’da;
Sıhhiye Meydanı’nda binlerce kişi, barış yürüyüşü yapacaktı.
“Savaşa hayır” deyip, tüm ülke tüm dünya için barış isteyeceklerdi.
Ama olmadı.
3’er saniye aralıkla 2 bomba patladı.
14 bin kişinin bulunduğu alan kan gölüne döndü.
İlgili bakanlık;
Patlamaya dair güvenlik zafiyeti olmadığını açıkladı.
Akıllarda ise;
Cevabı henüz bilinmeyen sorular kaldı
En basiti;
Acaba bu patlama nasıl gerçekleşti?
Canlı bomba ise bu kişiler alana nasıl girdi, üzeri aranmadı mı?
Yok eğer;
Diyarbakır’daki gibi bombalar, çöp kovası tarzı bir yere önceden konulup patlatıldıysa, miting alanında önceden bir arama yapılmadı mı?
Şimdilik;
Olayın sıcaklığından her şey muamma.
Saldırının tipinden anlaşılıyor ki;
Birileri;
Türkiye’de bir kaos ve panik havası yaratmak istiyor.
Bu tehlike ve tehdidin üzerine gitmek de hükümete düşüyor.
Hemen ne yapılmalı?
Toplumca;
Yaşananları çabuk unutuyoruz.
Milletçe anında tepkiler verebiliyoruz ama sonrasında yaşananları unutuyoruz.
Acaba;
Kaç kişi biliyor, Diyarbakır’da HDP mitinginde ya da Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan katliamlara ilişkin neler yapıldığını, kimlerin tutuklandığını, saldırıların arkasından kimlerin çıktığını?
Bu nedenle;
Hükümet edenlere öncelikle şu görevin düştüğü kanaatindeyiz.
Söz konusu katliamı gerçekleştirenler kadar saldırıyı azmettirenler, tüm bağlantılarına değin zaman kaybetmeden tespit edilmeli, ortaya çıkarılmalı ve sonucu da kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Çünkü;
Bu soruşturma da, Diyarbakır ve Suruç’taki gibi aylarca sürüp sonuçlandırılamaz ve kamuoyu bilgilendirilmez ise, Ankara’daki bu büyük saldırı, devletin de en büyük zafiyeti olarak kalacaktır.
Zafiyet yok, istifa da yok!
Saldırı sonrasında;
İçişleri Bakanı Selami Altınok, beraberinde Adalet Bakanı Kenan İpek ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile kameraların karşısına geçti.
Gazeteciler sordu İstanbul’un eski Emniyet Müdürü olan İçişleri Bakanı Altınok yanıtladı.
Bir ara;
Bakan’a “Sorumluluk alarak istifa etmeyi düşünüyor musunuz” diye bir soru da geldi canlı yayında.
Bakan da;
Cevap olarak sadece tek şey söyledi.
“Güvenlik açığıyla ilgili hiçbir zafiyet yoktur”
Peki o zaman akla şu soru gelmiyor mu?
“Zafiyet yoksa, bunca kişi nasıl öldürüldü” diye?
Bugünkü 2 miting ertelendi
Normal şartlarda;
Bursa, siyasi parti liderlerine ev sahipliği yapmaya başlayacaktı.
Hatta;
Bugün iki lider birden gelecekti Bursa’ya mitinge.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 17.00’de Gökdere Meydanı’nda,
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da saat 14.00’te Merinos’ta Bursalılar’la buluşacaktı.
Saldırı sonrasında;
İki partiden de açıklama yapıldı medya kuruluşlarına ve birkaç günlüğüne aralarında bugünkü Bursa mitinginin de bulunduğu, bazı mitinglerin ertelendiği iletildi.
Programa göre;
Başbakan;
Ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Bursa mitingi ise normal programa göre 16 Ekim Cuma günü.
Davutoğlu;
3 günlük programlarını iptal etti.
Haliyle;
AK Parti’nin Bursa mitingi bu 3 günlük sürenin sonrasında göründüğü için, cuma günü bu miting Gökdere’de yapılacak görünüyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
