Seçimden bu yana geçen 52 günde neler değişti?

Gelinen sürece bakıldığında…  Sonucu;
Haftalarca merak edilen 7 Haziran seçimlerinin üzerinden bugün itibariyle geçen 52 günlük süre, Türkiye’nin idari ve siyasal yol haritasında da değişikliklere yol açtı.
Birincisi;
Türkiye’yi 13 yıl süresince yöneten AK Parti, bu seçimle tek parti iktidarını kaybetmekle, nerelerde yanlış yaptığını görme fırsatı yakaladı.
İkincisi;
13 yıl süresince tek parti iktidarıyla yönetilen Türkiye’nin, aslında çok alışık olduğu koa-lisyon refleksini kaybettiği görüldü.
Üçüncüsü;
Sandıktan koalisyon şartı çıkmasına karşın, bugünün CHP, MHP ve HDP’sinin, geçmişteki ANAP, DYP, RP veya MÇP’den çok farklı hareket ettikleri, koalisyona sıcak bakmadıkları görüldü.
Dördüncüsü;
Ve yine geçmiş göz önüne alınarak günümüz TBMM’sinde ilk kez iki partinin (MHP ve HDP) birbirlerini tanımadıkları ve ne olursa olsun bir araya gelmelerinin söz konusu olmayacağı anlaşıldı.
Beşincisi;
Bu son seçimle birlikte Türkiye yıllar sonra, hemen yeniden ve hemen her gün PKK terörüne maruz kaldığı gibi bir de IŞİD gibi bir başka kanlı terör örgütüyle tanıştı.
Altıncısı;
Kürt milliyetçiliği gibi bir kavramla tanıştı Türkiye.
Öyle ki, yıllarca AK Parti’ye oy veren önemli bir kesim Kürt kökenli seçmen, profesyonelce yürütülen bu mikro milliyetçilik ile taraf olmak, öze dönmek zorunda kaldılar.
Yedincisi;
Suruç katliamı ile başlayan ve peşi sıra yaşanan terör olayları, PKK’nın aslında silah bırakmadığını ve militanlarının da sınır dışına çıkmadığını gösterdi.
Sekizincisi;
Hem AK Parti’nin hem de CHP’nin seçmeninden oy alarak, yıllar sonra bir Türkiye partisi olma yolunda büyük bir fırsat yakalayan HDP, seçimden bu yana geçen 52 günlük sürede yine alışılmış ve bildik bir intiba bıraktı.
Dokuzuncusu;
Bu seçimlerle birlikte Türkiye’nin gündemine yeniden parti kapatma ve milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusu geldi.
Onuncusu;
Türkiye ilk kez bir hükümet kurulamadan yeni bir seçimi konuşmaya başladı. Öyle ki hem partiler, hem de YSK, kasımda yeni bir seçim için hazırlığa başladılar.
On birincisi;
Başlangıçta “Kürt açılımı” diye başlayıp sonra “Demokratik açılım” adı altında devam eden ve devamında “Milli birlik ve kardeşlik projesi”ne döndürülen, nihayetinde de “çözüm süreci” olarak telaffuz edilen proje, dün itibariyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarıyla son buldu.
Sonuncusu da;
Kuzey Irak sorunundan sonra Türkiye’nin bir de Kuzey Suriye sorunu oldu.