Küçük bir kazayla bile kentin batı trafiği duruyorsa?

Dün;
Öğle saatlerinde Bursa’nın batı yakasında olanlar, o sırada trafikte olduklarına herhalde pişman olmuşlardır.
Zira;
Bir saati aşkın süre, İzmir-Bursa Yolu’nda trafik neredeyse durdu.
Sebebi de;
Basit bir trafik kazası aslında.
Bir kargo şirketine ait bir kamyon, Acemler Metro İstasyonu önüne geldiğinde, arka tekerinin aksı kırılıyor.
Sonrasında da;
Direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü, bariyerlere çarpınca, kamyon devriliyor.
Polis dilinde;
Bu kazanın adı “maddi hasarlı trafik kazası”
Ama gelin görün ki;
Bu basit maddi hasarlı kaza, değil kentin batı aksını, şehrin akışını kilitledi çok uzun süre.
Sürücüler adeta çıldırdı.
En büyük çileyi ise ambulans sürücüleri çekti.
Hele hele;
Bir hasta taşıyan bir ambulansın, 20 dakika süreyle FSM kavşağından, Orhaneli kavşağına bile gelemediğine şahit olduk, üzüldük.
***
Hep söylüyoruz.
Modern kentlerde, kent içi ulaşımı gibi, kentin trafik akışı da tek elden yönetiliyor.
O kentlerde;
Yoğun zamanlarda kavşaklarda trafik polisleri hizmet veriyor,
Kazalara anında müdahale edilip yol açılıyor.
En önemlisi de;
Trafik polislerinin çoğu, akışın sağlıklı sağlanması için görev yapıyor.
***
Bursa’da ise tam tersi bir durum yaşanıyor.
Öyle ki;
Dün kentin en önemli arterlerinden birinin uzun süre tıkanmasına yol açan bu basit kaza, mahalle arasındaki bir trafik kazası gibi işlem gördü.
Gördüğümüzde sadece bir ekip görev yapmaya çalışıyordu.
Yolu açabilmek için kurtarıcı bile gelmedi çok uzun süre.
Çünkü;
Bu tip durumların bir hazırlığı, bir antrenmanı yok.
Daha doğrusu;
Kentin herhangi bir noktası bir afet nedeniyle tıkanırsa, ne yapılacağına dair bir senaryo bile yok.
Yani;
El yordamı ile yönetiliyor Bursa’da şehir içi trafik.
Tam bir;
“Kaza olunca bakarız” mantığı hakim.
Genelleme yapılırsa;
Sürücüler polis ekiplerini ya bir kazada, ya radar kontrolünde, ya da alkol kontrolünde görüyor.
Bursa gibi;
Trafiğin alarm seviyesini çoktan geçtiği böyle bir kentte, trafik akışının düzenlenmesine yönelik uygulamalar ne yazık ki yok ki, anlamak gerçekten mümkün değil.
***
Bu duruma çok küçük bir örnek verelim.
Dün;
Neredeyse 2 saat süresince tıkanan ve tam 4 şeride çıkan İzmir-Bursa yolu, TIR’dan kamyonlara kadar ağır taşıtların işgali altındaydı.
Oysa;
Devrilen kargo kamyonu gibi bu ağır taşıtların gündüz saatlerinde Bursa trafiğine girmesi yasak.
Ama dün cirit atıyorlardı.
Zaten ilginç olan da bu.
Yasak çiğneyen bu ağır vasıtaları acaba niye kimse görmüyor?
Kent içi trafiğinin iyi yönetilmediği gayet aşikar.
Hele hele;
Bursa’da, onca hayırseverin ve kurumun destekleriyle Emniyet’e çok sayıda araç kazandırılmış olmasına karşın, kent içi trafiğin bu kadar başıboş bırakılmasını anlamak mümkün değil.