Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2015 08:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2015 08:25
Gerçi;
Her yerel ve genel seçimin kendine göre ayrı bir özelliği var ancak...
7 Haziran’da;
25. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi’nin, son yapılan seçime oranla farklı bir yönü olacak.
Malum;
Yüksek Seçim Kurulu bir kaç gün önce seçim takvimini açıkladı.
Ve;
Bu seçime, katılma yeterliliği taşıyan tam 31 siyasi partinin girebileceğine karar verdi.
Takvim uyarınca;
Partilerin, birleşik oy pusulalarındaki sıraları, 3 Nisan’da yapılacak kura çekimi ile belirlenecek.
Bilindiği kadarıyla;
Son kurulan partilerle birlikte Türkiye’de kurulu parti sayısı 98’e ulaştı.
Gerçi;
Değil tüm bu partilerin isimlerini saymak, 7 Haziran’da seçime katılma hakkı kazanan 31 siyasi partiyi de bir kerede saymak mümkün değil.
Çünkü;
Çoğu parti seçimden seçime göründüğü gibi, isimlerinin ve liderlerinin bilinirlikleri de vatandaş nezdinde hemen hemen yok gibi.
İşte;
Bu söz konusu 31 siyasi parti arasında dikkat çeken 3 parti daha var.
Biri;
Kısa bir süre önce CHP’den istifa ederek parti kuran ve siyasi yelpazenin sol kanadında politika yapan YARSAV eski Başkanı ve Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın Anadolu Partisi.
İkincisi;
Gülen cemaati ile AK Parti arasında yaşanan şiddetli çatışma sonrası iktidar partisinden istifa eden Kütahya milletvekili Prof. Dr. İdris Bal’ın kurduğu Demokratik Gelişim Partisi.
Diğeri de;
Erzurum kökenli bir hukuk adamı olan ve Medeni Hukuk ile İflas Hukuku uzmanlarından Prof. Dr. Abdurrahim Karslı’nın kurduğu ve adından da anlaşıldığı üzere merkezde siyaset yapan Merkez Parti.
Bir de;
Türk siyasetine damgasını vuran 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’ın kurduğu Ana Parti var ki, bu parti, adı seçime katılacak partiler arasında görünmüyor.
Dolayısıyla;
Söz konusu diğer 3 partinin ortak özelliği, seçimlere ilk kez katılacak olmaları.
Ortada...
AK Parti gibi ilk girdiği seçimden tek başına iktidar olup sandıktan çıkan örnekler de var.
Veya;
Kurulduğundan beri seçimlere girip baraj altında kalan partiler de var.
Şimdi haliyle;
Kendi partilerinden istifa edip yeni parti kuranlar ile yeni kadrolarla yeni oluşum içine girenlerin 7 Haziran’daki ilk sınavları merak edilecek.
Bu partilerin;
Gireceği sınavda önlerinde 3 şık var.
Ya;
Yüzde 10 barajını geçip TBMM’de temsil edilecekler.
Ya;
Yüzde 0-1 arasında oy alıp “diğerleri” grubunda yer alacaklar.
Ya da;
“Diğerleri”nden sıyrılıp baraj mücadelesi verecekler ancak yeterli olamayacaklar.
Şimdilik görünen;
Yeterli sıçramayı yapamamaları halinde söz konusu 3 partinin de hayal kırıklığı yaşayacağı yönünde.