CHP’deki ayrışma, bayramlaşma töreninde de kendini gösterdi

CHP’nin;
Bursalı 5 milletvekilinden Kemal Ekinci, İl Başkanı Metin Çelik’le ilgili net bir iddiada bulunmuş ve Çelik’in son genel seçimlerde CHP’ye oy otmadığı gibi MHP’ye çalıştığını, özellikle Nilüfer ekibini de MHP’ye kanalize ettiğini söylemişti.
Bu nedenle;
Çelik’i “özür ve af dilemeye davet eden” Ekinci, bu şok iddiayı da şu sözlerle tamamlamıştı.
“Metin Çelik il başkanı olduğu sürece parti binasından içeri adımımı atmam”
Doğal olarak;
Bu sözler, Ekinci’nin Çelik’i il başkanı olarak tanımadığı anlamına geliyor.
İşte;
Ramazan ayı öncesinde söylenen bu sözlerden sonra gözler özellikle CHP’nin Kültürpark’taki bayramlaşma törenindeydi.
Törene;
Örgütler, eski yöneticiler ve belediye başkanları, hatta AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın’ın bile ekibiyle nezaketen katılırken, milletvekilleri Sena Kaleli, Turhan Tayan, Aykan Erdemir ve İlhan Demiröz de törende bulunan isimlerdi.
Ne var ki;
bu törene bir kişi katılmadı ki, o da Kemal Ekinci’ydi.
Elbette ki;
CHP’nin Bursa bayramlaşmasında partinin tüm kademeleri hazır bulunurken, milletvekili Ekinci’nin bulunmaması hayli manidar ve anlamlı.
Belli ki Ekinci’nin, İl Başkanı Çelik’e olan tepkisi sürüyor.
Bayramlaşma organizasyonu da il başkanlığı organize ettiği için, bu törene gelenler -doğal olarak- Metin Çelik başkanlığındaki il yönetiminin misafiri oluyorlar.
Görünen de Kemal Ekinci’nin, Metin Çelik’in organize ettiği bu törene de özellikle gelmediği, gelmek istemediği.
Bu ayrışma;
Her ne kadar şimdilik parti içinde pek dillendirilmemeye hatta halı altına süpürülmeye çalışılıyorsa da,  aslında alarm zillerini çaldıran bir durum.
Hele hele;
Ekim ayında erken yerel seçim kararı alınırsa, tüm illerde milletvekillerinin, il yönetimleriyle koordineli ve birlikte çalışması gerekecek ki, o zaman ne olacak, işte bu sorunun cevabı şimdilik bilinmiyor.

Galip Hoca’ya sönük tören!

Milli mücadelenin “Galip Hoca”sı, Atatürk’ün son başvekili ve Türkiye’nin ilk sivil Cumhurbaşkanı olan Celal Bayar, ölümünün 26. yıldönümünde dün Umurbey’deki anıtmezarının başında devlet töreniyle anıldı.
Cumhurbaşkanlığı’nı Başdanışman Durmuş Yılmaz’ın, hükümeti Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan’ın, Bursa Valiliği’ni de Vali Yardımcısı Feridun Özdemir’in temsil ettiği törende Bayar ailesi adına çelengi ise kızı Nilüfer Gürsoy ile torunu Bilge Gürsoy sundular.
Gemlik Belediye Başkanvekili Refik Yılmaz ile DP İl Başkanı Ahmet Yıldırım ve arkadaşlarının da katıldığı törenin, geçen yıllara oranla Bursalılar’ın ilgisi olmadığı için oldukça sönük geçti ki, böylesine bir şahsiyetin maneviyatına doğrusu hiç yakışmadı.

Demir ucubelerle AK Parti’ye mesaj

Görünen;
Yenişehir halkı adına ön sonunda sözcülüğü CHP İlçe Başkanı Hüsnü Toka’nın yaptığı.
İlçede bir süre önce bazı sokaklar araç trafiğine kapatılmış, bu kapatma işlemi de hayli ilkel bir yöntemle demir profillerle yapılmıştı.
Yaklaşık iki yıldan sonra ise bu demirler kesildi, sokaklar araç trafiğine açıldı ama bu kez de ortaya “ucube” görüntüler çıktı.
Bu nedenle;
Dün aradığında AK Partili Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil’e ilçe halık adına soruyordu CHP’li ilçe başkanı Toka, “Yenişehir’deki bu ucubeleri ne zaman kaldıracaksınız” diye.

Bursalılar adına tepki gösterecekler

Son dönemde giderek artan terör olayları nedeniyle kamuoyu yine hassas.
Yöneticiler ve hükümet edenler, olası provakasyonlara gelmemek için vatandaşların protesto için sokağa inmesini ve gösteri yapmasını istemiyor.
Bu nedenle de görev sivil toplum kuruluşlarına düşüyor.
Bu amaçla;
Bursa’da da “hepimiz mehmediz” adı altındaki güç birliği platformu bugün terörü lanetleyen bir basın açıklaması yapacaklar. Ulucami yanındaki Orhangazi parkında öğle saatinde çok sayıda STK yöneticisinin katılımıyla gerçekleştirilecek protesto, bir nevi Bursalılar adına da yapılmış olacak.

DSP’li Şengül’ün öngörüsü sıkıyönetim

Demokratik Sol Parti’nin İl Başkanı Necmettin Şengül’den dün elektronik bir posta geldi.
Gerçi;
Gönderdiği mesajına “olmasını istemediğimiz olaylar” diye baştan not düşmüş DSP’li Başkan ama, artan terör olayları nedeniyle bir öngörüde bulunmuş ve “ülkenin hızla olağanüstü hal uygulamasına veya bölgesel sıkıyönetime doğru yol aldığını” aktarmış ki, paylaşmış olalım.

TARİHTE BUGÜN

Almanya’ya çalışmaya gitmek için 78.000 kişi başvurdu. Ekim 1960’dan beri gönderilen işçi sayısı 7565’i buldu. (23 Ağustos 1962)