Bu istifaya acaba ne kadar alışığız?

Önceki akşam;  İlerleyen saatlerde televizyon kanalları arasında dolaşırken BRT’de Milli Eğitim Bakanı’nın istifa ettiği haberi veriliyordu “son dakika” olarak.
Haliyle şaşırdık.
Ve izlemeye devam ettik.
Sonra da;
Bakan’ın istifa nedeninin, “öğretmen atamaları ile ilgili yaşanan sıkıntılara çözüm bulunamaması” olduğu duyuruldu.
Sonra ise;
Başbakan Yardımcısı’na bağlanıldı ve ilgili bakan’ın istifasının geri çekilmesine çalışıldığı açıklandı canlı yayında.
Bu kez daha da şaşırdık.
Çünkü;
Türk siyasetine yabancı olan istifa müessesi, KKTC’de bile Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu tarafından uygulanıyordu.
Ve;
Söz konusu Bakan, eğitim sendikalarının baskısı ve eleştirileri karşısında tüm açık yürekliliği ile  itiraf ediyordu “Böyle sistemsizlik olmaz, başarılı olamadım” diye.
Yavru Vatan’da yaşanan bu istifa, Türk milli eğitim sisteminde yaşanan sorunları hatırlattı daha sonra.
Atanamayan öğretmenler.
“Siyaseten değiştirilen” okul idarecileri.
Eğitimdeki başarısızlık.
Yap boz tahtasına dönen müfredat.
Aynı hükümetin bir bakanı tarafından uygulanan, sonraki bakanı tarafından da kaldırılan okul giriş sınavları.
Fiziki yetersizlikler.
5+3+3’ten 4+4+4’e geçişin oturmaması.
Öğretmenlerin zaman zaman açığa düşmeleri.
vs vs...
Şimdi bir de;
Sadece eğitim camiasında değil, siyasi arenada da büyük tartışma yaratan, başörtüsünün “orta 1”den itibaren serbest bırakılması kararı...
Konun uzmanları haliyle şaşırıyor Türk eğitim sisteminde yaşananlara.
10 yaşındaki kız çocuğu ile 18 yaşındakinin iradesinin farklı olduğunu anlatıyorlar.
İlk, orta, lise ve hatta üniversite okumasına rağmen neredeyse hiçbir Türk gencinin neden en azından bir yabancı dili öğrenemediğini sorgulu-yorlar.
Neden tüm okulların imam hatip lisesine çevrildiğini merak ediyorlar.
Kültür ve sanatta;
Matematik ve fizikte neden dünya dereceleri alınamadığını merak ediyorlar.
Öğrencilerin;
Dünya klasiklerinden en azından birkaç tanesini ve de Türkçe olarak, neden bilmediğini soruyorlar.
Hatta;
Kamuda olduğu gibi, bıyık bırakılmak istenirse ne yapılacağını bile düşünüyorlar.
Liste uzayıp gidiyor.
Bu nedenle de;
Konun uzmanları, eğitim sisteminde niceliğe değil niteliğe, idarecilerde de siyasi görüşe değil, liyakata önem verilmesi gerektiğini anlatıp duruyorlar ısrarla.