Bir yeni tehlike ile daha tanıştık

Tehlikenin:
İlk sinyalleri daha kimseler bir şey bilmezken dün sabah saatlerinde geldi.
Ve;
Bursa’da kentin pek çok bölgesinde, maddi hasarlı trafik kazaları yaşandı.
Trafik lambalarının çalışmaması nedeniyle, kavşaklar kontrolsüz hale gelince, tecrübesiz sürücülerin canları yandı.
Nitekim;
İşin ciddiyeti daha sonra toplu taşım araçlarının birden stop etmesiyle, yolcuların mağdur kalmasıyla anlaşıldı.
Kapalıçarşı’sından, açık çarşısına, konutlardan, işyerlerine, sanayi kuruluşlarına değin neredeyse her yer, bir anda elektriksiz kaldı.
Sanki;
Türkiye’nin şalteri eşzamanlı olarak bir anda indirildi.

Doğal olarak;
Çoğu kişi bu durumu ilk anlarda algılayamadı.
Basit bir elektrik kesintisi olarak görüldü.
Hatta;
Çoğu insan, bu kesintinin kendi mahallelerinde ya da semtlerindeki bir kesinti olarak gördü.
Ama işin aslı ilerleyen dakikalarda daha iyi anlaşıldı.
Çoğu insan, Türkiye’nin karanlığa gömüldüğünü araçlarındaki radyolarından öğrendi. Kimileri sosyal medyadan, kimileri de şarjları bitmeden cep telefonlarından öğrendi.
Büyük işyerlerinde çalışanlar da, tehlikenin ne denli büyük olduğunu amirlerinden, yöneticilerinden öğrendi.

Zaten;
Türkiye’nin karanlığa gömülmesinin ardından TEİAŞ tarafından yapılan ve kaynağı belirlenemeyen genel kesinti açıklaması, Türkiye’nin ne denli büyük bir tehlike içinde olduğunu iyice gösterdi.
Hele hele;
Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, tıpkı maden kazası gibi her saat başında açıklama yapacağını duyurması, işin boyutunu daha da gözler önüne serdi.
Saatlerce bu enerji sisteminin çökmesinin nedeni arıştırıldı.
Hatta terör ve siber terör saldırısı ihtimalinden bile bahsedildi.
Kimileri;
Bu kesintinin, TBMM’den geçirilmeye hazırlanan nükleer santral yasa tasarısıyla ilişkilendirip, nükleer enerjinin aslında ne kadar önemli olduğunun lobisinin yapıldığını söyledi.
Kimileri de;
Elektrik fiyatlarının anlık olarak belirlenmesi nedeniyle elektrik üreten bazı özel santralların “düşük fiyat” saatlerinde elektrik satmak istemediklerini iddia etti.
Bunu da;
2007 yılında Ege Bölgesi’nde 19 ilin 1 gün boyunca karanlıkta kaldığı hatırlatılarak, özel santralların devreden çıktığından hareketle ifade etti.

İşin ilginci;
Saatler sonra dün akşam saatlerinde gelen bu elektriğin hangi nedenle kesildiği, geç saatlere kadar da bir muamma olarak kaldı.
Türkiye’de;
İlk kez yaşanan böylesine büyük bir kesinti, doğal olarak beraberinde milyonlarca dolarlık üretim kaybına da yol açtı ki, böylesine büyük bir kesintinin nedeninin belirlenememiş veya açıklanmamış olması, soru işaretlerinin artmasına neden oldu.
Bakalım Türkiye’nin ilk kez yaşadığı böylesine bir kesintinin altından ne çıkacak?