Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil

 2016 hafızalarımızda kötü bir yıl olarak yer aldı. Yılbaşı mesajları hep bu doğrultudaydı. Bununla birlikte 2017 yılından umutlarını ekledi herkes. Bu sene sosyal medyalardan mesaj yazmak içimden gelmedi. İçimde bilemediğim bir sıkıntı vardı. Yeni yıla girdiğimiz birkaç saat olmuşken yine kabus çöktü ülkenin üstüne. 
 Bu olayın üstüne yine kınama, başsağlığı mesajları verildi.Yayın yasağı olmasına rağmen bu hadise haberlerde en çok zamanı kapsıyor. Bu şerefsizliği kim, nasıl, hangi örgüt yaptı. Haberlerin haricinde özel uzmanlarla bu konu tartışılıyor. Türk milleti birlik beraberlik içinde metanetini koruyor. Yetkililerin sabrımızı sınamayın gibi lafları artık etkili olmuyor. Yaralarımız artık kabuk bağladı. 
 PKK, IŞİD, DHKP-C, FETÖ gibi terörist örgütlerin hedefleri farklı olsa da insanlıktan nasibini almamış olmaları ortak özellikleri. Bu aşağılık yapılarla mücadele metotları bir an önce değiştirilmelidir. 
 Yetkililer sosyal medyadan mesajlar verme yerine anayasal sorumluluklarını yerine getirmenin derdine düşmeliler. İstihbarat zaafiyetleri bir an önce giderilmeli. Bu kurumlar yeniden yapılandırılmalı. İstihbarat çalışmalarını tek elde toplamanın faydası mı , zararı mı oldu masaya yatırılmalı. İstihbarat yapısının son şekillenmesinin FETÖ'nün güçlü döneminde olduğu unutulmamalı. 
Anayasanın 17. maddesinde, herkesin yaşama, maddi manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu; 19. maddesinde herkesin kişi hürriyeti ve güvenliğine sahip olduğu hükmüne yer verilmiştir. 
 Kişilerin can ve mal güvenliğini korumak devletin asli görevidir. Hayatın akışını fazlasıyla etkileyen bunca olumsuz olaylara rağmen Türk milleti kendisine yakışan vakurlukla davranmaktadır. 
 Devleti yönetenler Türk milletinin hak ettiği yaşam şartlarını oluşturmak için bugüne kadar gelişen her şeyi gözden geçirip hata ve yanlışları bir an önce düzeltmeliler. 2017'nin ilk saatlerinde yaşanan üzücü olayın bir daha yaşanmaması dileğiyle...