Dostum Esad, düşmanım Esed

Bir zamanlar maziye bak ne kadar şendik. O günlerde Boğaz’da ailece sefalar Bodrum’da tatiller yaptık. Hatta ortak bakanlar kurulu toplantısı bile yaptık. O zamanlar Esad adıyla anılan aile dostuna birden halkına zulmeden diktatör Esed diye hitap ettik. Demokrasi çağrısına Esed kulak vermedi. Bu kadar kısa zamanda Esad (Esed) mi değişti yoksa bölgedeki hesaplar mı?
Muhaliflerini Özgür Suriye Ordusu adıyla misafir ettik. Bu diktatöre haddini bildirmeleri için destek verdik. Oysa Beşşar başa geldiğinden beri aynı anlayıştaydı. Mirası babası Hafız Esad bırakmıştı. Bütün politikalar, dış ilişkiler babası döneminde şekillenmişti. 
Bütün bu gelişmelerin gerçek sebebi Türkiye Hükümeti ile Beşşar Esad değil elbette. 
Dünya hâlâ iki kutuplu bir anlayış içerisinde. Bir tarafta sözde stratejik ortağımız ABD, diğer tarafta Rusya. 
Rusya sıcak denizlere inme sevdasından, Amerika Büyük Ortadoğu Projesi’nden vazgeçmiyor. Bu arada İran’ın bölgesel gücünü unutmayalım. 
Bugün Suriye’de birçok unsur oluştu ve bunların hepsi başımıza bela oldu. Türkmenlerden söz eden yok. En fazla zarar gören ve sahipsiz olan Suriye Türkmenleri.
Küresel güçler Suriye’nin nasıl parselleneceğine karar vermeden bu hesaplaşma bitmez. Zarar gören yine Türk milleti oluyor. Ülkeyi yönetenler bütün bu gerçeklerden uzak Kayseri pazarlığı peşindeler. 
Gün ola harman ola...