Darbe mi kalkışma mı

   Rahmetli Alparslan Türkeş “En kötü demokrasi en iyi ihtilalden daha iyidir.” demiştir. Bu sözler ödenmiş bedeller ve tecrübelerin ürünüdür. 

   15 Temmuz’da yaşanan olaylar bizleri fazlasıyla tedirgin edip üzmüştür. Ankara’da savaş uçaklarının alçak uçuş yapması, boğaz köprülerinin trafiğe kapatılmasıyla başlayan Gölbaşı Özel Harekat Karargahı, Mİt ve Genelkurmay’a yapılan saldırılarla devam eden bir kalkışma hareketi oldu.Kurtuluş savaşı döneminde bile zarar görmeyen Gazi Meclis saldırıya uğradı.  
12 Eylül ihtilalini çok sıcak bir şekilde yaşayan sonuçlarından en çok zarar gören bir hareketin mensubu olarak kafamda birçok soru oluştu. 

   Olayların ilk saatlerinde telefon trafiğinde yaptığımız tespitler büyük çoğunlukla doğru çıktı.Bu yaptığımız tespitleri bugün yazmayacağım. Zaman içerisinde birçok gerçek açığa çıktığında tekrar değerlendirme fırsatımız olacaktır. 
Demokrasi ile milliyetçiliğin kardeş olduğunu savunan bir fert olarak darbecileri hep lanetledim. Bu son girişim de tarihin kara sayfalarında yer kaplıyacaktır. 

   Savaş konusunda ilim yapmış insanlardan oluşan bu gözü dönmüşlerin,başarılı olamayacakları başından belli olan bu planı hayata geçirerek bunca insanımızın ölümüne sebep olanlar bende saklı kanaatlerim olmasa anlamam mümkün değil. 
Sonuç olarak oynanan bu oyun bütün sebepleri ve bağlantılarıyla incelenmelidir. Bunu yapan alçaklar paralel veya her ne ise bağlantıları,bu yapıya bugüne kadar kimin destek olduğu ,güç verdiği ortaya konmalıdır. 

   Kınalı Mehmetçik’lerimizi tatbikat var diye sokağa gönderenler de,hiçbir şeyden haberi olmayan Mehmetçiklerimize linç girişiminde bulunan alçaklar da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.