Bayram değil seyran değil

7 Haziran seçimlerinde farklı bir tablo ortaya çıktı. Nisan 1999 seçimlerinden sonra sandıktan yine koalisyon çıktı. Koalisyon kurulması taşların yerine oturtulması için fırsat olacaktı.
Koalisyon kurmak matematiksel olarak kolay gibi gözükse de bazı sebepler bunu zora sokuyordu. Koalisyonu istemeyen muhalefettir algısı MHP’ye yapıştırıldı. Bu algıyla kasım seçimlerine gidildi. Seçimlerden AKP tek başına iktidar çıktı. Sayın Ahmet Davutoğlu Başbakan oldu. 317 milletvekili ile güçlü hükümet olup ülkemizin sorunları çözülebilir miydi? 276 üzeri kurulan her hükümet elbette güçlü bir hükümettir.
Ancak 7 Haziran sonrası koalisyon kurulmamasının,1 Kasım’dan sonra kurulan hükümetten memnuniyetsizliğin bir sebebi vardı.Türkiye Cumhuriyeti’ni Başkanlık sistemine geçirerek Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başkan olması yolunda gerekli adımların atılamaması.
Bu gerekçenin  dışında birçok bahaneler sıralanarak (Pelikan Bildirisi)Sayın Davutoğlu’nun elinden yetkiler alındı. Sonra da 22 Mayıs’ta kongre kararı alındı. Demokrasi ile yönetildiğimizi düşündüğümüz ülkemizde seçimle gelen bir Başbakan kendi isteği dışında ilk defa görevi bırakıyor. Bu olay da tarihimize ilginç gelişme olarak not edildi.
Başbakanın kim olacağı tartışılıyor. Kim olursa olsun fark oluşturamayacak.
1 Kasım seçimlerinden sonra olağanüstü kongre için imzalar toplandı ancak AKP kongreye gidiyor. MHP’de kongre gerçekleşmezse Başkanlık sistemine geçişin kolay yolu olarak bir erken seçim denenebilir. MHP nin baraj altı kalması hesaplarıyla 367 hedeflenebilir.
Ülkemizin sigortası MHP bu tarihi görevi yerine getirebilecek mi?Vatandaş ve taban hazır...