Maya, Pirelli ve Bursaspor takvimi

Maya takvimine göre kıyamet kopmadı ama Bursaspor’un 2012 takvimine göre de hiç bir şey olmadı.
Büyük beklentilere rağmen, “Dağ fare doğurdu”da diye biliriz.
Birde Pirelli ve Barcelona takvimleri var, her sayfası erotik .
Bak bak heyecanlandırıyor.
Bursaspor takviminin sayfalarını çevir çevir hep aynı. Kocaman bir “1” rakamını görüyorsun.
Bak bak bıktırıyor.
Senenin son maçı da bundan farksız değil. Gençlerbirliği’nin mahpushane duvarı gibi yüksek savunmasına çarpmaktan başka bir işe yaramadı bu defa Pinto,Batalla, Tuncay ve Sestak gibi askerler.
Komutanda çözemedi bu bilmeciyi. Bu yüzden Ankara kalesini fetih etmek bir başka bahara kaldı. Kanatlarda ve araya top atmada büyük zorluk çeken Bursaspor’a karşı Gençlerbirliği’nin hücumu düşünmemesine de şükretmek lazım. Hurşut ve sonradan giren Ekigho da patlamayan silah gibi Fuat Çapa’nın elinde kaldı.
Ertuğrul Sağlam’ın değişiklikleri de golsüzlüğü bozacak cinsten değildi. Musa Çağıran orta sahayı daha da iş görmez hale getirdi. Dağıttığı topları, takım arkadaşları değil, kale arkasındaki çocuklar topladı. Okan Deniz gol noktalarında değil de sağ çizgide cetvel kullanınca kalemi pek çizmedi.
Seyirciye hep “Gel gel” diye çağrı yapılıyor ya. Böyle beraberliklere, skıcı futbola ve hatalara Allah aşkına seyirci niye gelsin? Buna rağmen ben olsam, dün akşam ki dondurucu soğuğa rağmen tribünlerdeki 3-5 bin kişiyi tespit eder, sezon sonuna kadar bedava giriş kartı verirdim.
Hem de teşekkür belgesi sunarak.