Hep aynı isimler

Durum pek iç açıcı değil. Futbol, gerçekten büyük bir tıkanıklık içinde.
Süper Lig’e bakın;
Başkanlar hep aynı isimler etrafında dönüyor.
Teknik adamların sayısı 3-5 tane. Hep aynı isimler bir oraya, bir buraya gidip geliyor. Hatta 1 ay içinde aynı yerde gidip gelenler bile var.
Elle tutulur oyuncu sayısı 3-5’i bile bulmuyor. Çünkü bu kısır döngü ve günlük yaşam içinde Türkiye’de futbolcu yetişmiyor. Bir Alper çıktı diye milyonlarca euro havalarda uçtu, çünkü ikincisi yok.
Türk futbolunu idare edecek TFF’nin elle tutulur yanı kalmadı. Herkes arazi. Hatta hatta, İstinye’deki TFF binasına otopark kapısından girip çıktıkları konuşuluyor, kulaktan kulağa.
Kimseye gözükmemek için.                                                 
“Teknik adamlar bir oraya, bir buraya” dedik ya. Bülent Uygun için bu durum, bu defa aynı kulüpte yaşanmaya başladı. Gaziantep’te yarım saatte bir gidip geliyor.
Türkiye’de artık teknik adam da yetişmediğinden, aynı isimlere ta- lim.
Bülent Uygun’un Bucaspor’a yaptıkları, 3 Temmuz sürecinde yaşadıkları ortada. Ama yine işler kesat değil. Çünkü bu ülkede teknik adam sayısı 3-5’i geçmiyor. Aynen futbolcu gibi, alttan gelen yok.
Ancak Bucaspor’u takdir etmek lazım. 2010-11 sezonunda parayı almasına rağmen, kendisini yüz üstü bırakıp giden Bülent Uygun’a karşı hukuk savaşını sürdürüyor. İzmir ekibi, Uygun’a açtığı 2.davayı da kazandı. Kulübü zarara uğrattığı gerekçesi ile 312 bin lira tazminat ödemeye mahkum oldu Bülent Uygun. Avukat Emin Özmen, Bülent Uygun’a ait Mudanya ve Adapazarı’ndaki evler ile Gaziantep’teki gelirine icra takibi başlattı.
Bu ilginç bir gelişme.
Ya Ersun Yanal’a ne demeli?
Fenerbahçe’ye antrenör olacağım diye neredeyse kulübün kapısında yattı günlerce.
“Aman beni unutmayın, ben burdayım” der gibi
Sanki aç, açıkta.
Hani,”Üste para ver” deseler, çıkarıp verecekti belki de.
Bugüne kadar havasından geçilmeyen Ersun Yanal da, karizmayı çizdirdi bence.