Demek İlker veya Mete olsa “Devam”

Biz boşuna demedik “Yaktın bizi Kamil” diye. Türkiye’de hakemlerin istediği an bir takımın ipini çekebileceğinin son göstergesiydi Kamil Abitoğlu. Penaltıda Bursaspor’u nasıl yaktığının konuşulduğu saatlerde diğer hakem arkadaşları da onun yanlışını adeta yüzüne vurdu.
Galatasaray-Balıkesirspor maçı.
Uğur, ceza sahası içinde ikili mücadelede Yasin Öztekin’i arkadan itiyor. Bizim Şener’den çok daha fazlası var. Hakem İlker Coşkun, “Penaltı, penaltı gibi olmalı” diyor ve devam.
Gençlerbirliği-Eskişehirspor maçı.
Ahmet Yılmaz, ceza sahası içinde ikili mücadelede Mori’nin formasını çe-kerken, Eskişehirli futbolcu yerde. Bizim Şener’den çok daha fazlası var. Hakem Mete Kalkavan,”Penaltı, penaltı gibi olmalı” diyor ve devam.
24 saat içinde denk gelen bu aynı pozisyonlarda nasıl ayrı kararlar çıkar?
“Penaltı, penaltı gibi olmalı” sözü kurala göre mi, kafaya göre mi şekilleniyor?
Böylesine çifte standart olur mu?
Demek Beşiktaş-Bursaspor maçını İlker Coşkun veya Mete Kalkavan yönetse, kendini yere atan Kerim  sarı kart görecek. O müthiş mücadele de 2-2 bitecek. Oyuna göre herkes hakkına razı olacak. Ancak Kamil Abitoğlu’nun düşüncesi daha farklı.   
Ülke, lig, federasyon ve hakemlerin elindeki kitap aynı olduğuna göre, “Neden?” sorusunu sormak, farklı görüşler ortaya koymak da herkesin hakkı.