Lodos değil, Daum’un ihtiras rüzgarları yaktı 3 puanı.TT Arena’da takımın çöküşünü seyretti. Bu defa da 2.yarıda ortalığı boş bulan Antalya’nın baskısını izledi, hiçbir müdahalede bulunmadan, rakibe zorla davetiye çıkardı.
Devamlı tepki gören ve sağda hiçbir varlık gösteremeyen Kazım’ı da inatla tuttu sahada.
Ferhat’la birlikte Kazım’ı daha 2.yarının başında değiştirse penaltı olayı da olmayacak.
Sanki başına geleceği biliyor tribünler ve Daum’un inadına açıkça rest çeki-yor,”İstifa” tepkisiyle.
Ancak uyanan yok ki kulübede.
Kazım’ın çok yakından koluna çarpan topa, penaltı verilir veya verilmezi bir yana bırakalım. Bu yüzden çok yüklenemeyiz Özgür Yankaya’ya. Çünkü aynı Yankaya ve yardımcıları, ilk yarıda Fernandao’nun çok net bir şekilde ceza sahası içinde topu elle yönlendirmesini es geçti.
Fernandao girmesin bir daha baraja. Boydan kazanalım derken, elden kaybedeceğiz ama, penaltıda hak yerini buldu sonunda. Gerçeğinden kurtulduk, sahtesinden yakalandık.
Fernandao da Daum’un takıntılarından biri. Eskişehir’e o golü nasıl attı, hala anlamış değiliz. Yenisi için her halde mevsim değişmesini bekleyeceğiz. Zaten kanatlar yok, Fernandao’da da ayak altında dolaşmaktan başka bir şey yok.
Şu gerçeği görmek lazım:
Eskişehir ve Sivas’ın kadro olarak zora düştüğü anlarda esen Timsah rüzgarı lig maratonunda pek esmeyecek gibi. Daum’un hataları ve bu transferler ile bir yere gelmek zor. Buna Kupa yarı final mücadelesi de dahil.