Bu zirve, Volkan’ın çıkışı ile ters

“İyiye gidiş” ile “Agresifleşme”nin bir arada olması yadırganan bir durumdur. Çünkü bu özellikler,”Ayrı dünyaların çocukları” gibidir.
Bizim Volkan Şen için söylüyorum.
Yavaş yavaş 30’a yaklaşan Volkan, kimsenin beklemediği, hatta “Artık çok geç” dendiği bir anda birden çıkış yakaladı ve herkesi yanılttı. Gayet tabii, başta kendisi ve Bursaspor için önemli bir olay. Takım oyununa yönelik olarak kendini şartlamaya başlaması, içgüdüsel değil mantık yoluna girme çabaları, ona hep artı puan kazandırdı.
Ancak bu defa da teknik olarak yaşadığı gelişmelere, terslikler de eklenmeye başladı.
Agresifleşme.
Volkan Şen bugün Rizesporlu Kıvanç Karakaş ile beraber Süper Lig disiplin tablosunun zirvesinde. Şen, 9 sarı, 1 kırmızı kart görmüş vaziyette. Ayrıca 1 de Kupa sarısı var. Gençlerbirliği maçında gördüğü sarı kart nedeni ile de cezalı duruma düştü ve çok önemli olan Beşiktaş maçında yok. Böylesine çıkış yaşadığı bir dönemde olacak iş mi bu?
Nedense Volkan, hakemlerle çok iç içe oynamaya, didişmeye başladı. Maç içinde 10-15 defa yaşanan bu sürtüşmelere göre, aldığı kart sayısının yine az olduğunu söylemek de mümkün. Kaptanlık bandını, parlamak (Sürtüşmek anlamında) adına değil, uzlaşmak, sakinleşmekten yana kullanmak zorundadır. Zaman zaman maruz kaldığı sertlikler gayet doğal olarak sinir bozar ama, bu durumlarda kartı da sertliği yapan görür.
Sonuçta futboluna gösterdiği özeni, kart olayına da göstermek zorundadır Volkan Şen. Bunun için de “Ateşle barut” misali, hakemlerin yanından mutlaka uzaklaşması gerekir.