Bu defa da kendini niye kaybetmesin?

Lig ve Kupa’da 18 deplasman maçında 32 puan kaybeden Galatasaray, Bursa’da bu defa da kendini niye kaybetmesin?
Evet,  2-2’nin rövanşında her şey Bursaspor’dan yana.
Galatasaray’ın 2014 yılında deplasmanda tek galibiyeti Tokat’ta. Görünen o ki, dışarda gücü bir tek ona yetebilmiş.
Kaybettiği bu puanlar hem takımı hem de camiayı kaynama noktasına getirmiş vaziyette. Roberto Mancini ile yolların ayrılması, takım içi huzursuzluk, kongre resti  fısıltı değil, artık yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
Kadıköy’de bile ilginç pankartlar asılıyor:
“Mancini ile yok arası, Selçuk İnan’a yakışır Fener forması”
“Drogba yok, Burak var” da, Burak da Kupa’da yok. Yani Kupa’da henüz gol atmışlığı yok. Bu kısma ayrı bir dünya gibi bakıyor sanki.
Lig bitiyor, Galatasaray’ın hala belli bir kadrosu ve belli bir düzeni yok.
Onun için ümitleniyor, hırslanıyor ve “Bu fırsat kaçmaz” diyoruz. Bu kadar yoklar arasında, bir de tribünlere bakıyoruz;
Bu defa herkes yerinde ve sadece destek için varlar.
Gerçekten bu defa Galatasaray’ın işi zor.
HAMİ’DEN YENİ BİR BAHANE
Hakemleri illaki kötülemek için bahane üstüne bahane üretmeye devam.
Sonunda Hami Mandıralı da bu kervana katıldı ve hakemin soy ağacını çıkararak “Pes artık” dedirtti. Trabzon Teknik Sorumlusu Mandıralı, 2-2 biten Eskişehir maçından sonra, 2.penaltıyı veren kale arkası hakemi Serkan Tokat’ı eleştirerek,” 1996’da Metin Tokat, Eskişehir’de Serkan Tokat. Olup bitenlere bir anlam veremiyorum” şeklinde konuştu. Metin Tokat, 1996’da Trabzon’daki Fenerbahçe maçını idare etmişti ve ev sahibi bu maçta şampiyonluğu kaybetmişti. Tamam da onun oğlu hakemlik yapmayacak, Trabzon maçına verilmeyecek gibi bir kanun mu var? Veya oğlunun ne günahı var?
Kaldı ki son 2-2’lik maçta Serkan Tokat, net bir penaltı olan rakibi çekmeyi gördü ve devamlı kötülenen kale arkası hakemlerine bu defa iyi puan kazandırdı.