Biraz dişli bir rakip olunca

Avusturya kampında ilk 2 maçın özeti;
Leeds mücadelesinde sevindik ama, Bursaspor Ingolstadt önünde tekrar eski Bursaspor olarak karşımıza çıkıverdi.
Bir zamanların popüler takımı Leeds gerçi bizim Altay'a dönmüş ancak, atılan kolay gollere rağmen Bursaspor'un bu maçtaki oyun karakteri, takım olma yoluna girmesi, üretkenliğe yönelmesi ümitlendirdi bizi.
"Le Guen'in eli değmiş, belli" dedik.
Dünkü Ingolstadt maçında ise, takım olma yoluna girme dışında bir şey göremedik.
Biraz dişli bir rakip olunca, orta saha yetersizliği, kanatsızlık ve santrforsuzluk hemen göze batıverdi.
Barış, Titi, Ekong ve Onur'un savunmaya katkısı olacağı kesin gibi ama, ondan sonrası belirsiz.
Hele forvet.
Kubilay en kritik hatasını devam ettiriyor. Kaleci önüne yatarken hâlâ aşırmayı denemiyor ve üstüne vuruyor. Necid de eski Necid. Onun için 2 kanat ve forvet transferi aciliyetini korumaya devam ediyor.
En büyük sıkıntı bu.
Deniz'in tekrar affedilmesine hâlâ inanamıyorum.
Le Guen onu görmek, denemek isteyebilir ama yönetimin burada vereceği cevap belliydi:
"Hocam her şeyine evet ama buna hayır. Ondaki başarısızlık ve disiplinsizlik müzmin bir hal aldı. Geçen sezon en kritik maçımızda kendini attırarak bizi resmen sattı. Onun bileti kesilmiştir. Daha sezon başında taraftar ile de karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Bu konuyu kapat"