Baş suçlu Sestak ve hakem olurdu

Belediye eziyeti tam bitti diyorduk, ama son anda kabus geri döndü.
4-5 oluru beklerken az daha galibiyet gürültüye gidiyordu.
Bunun baş suçlusu ise Sestak ve hakem Suat Arslanboğa.
Daha maçın başında Can Arat, Ozan İpek'i öyle bir biçti ki, buna penaltı vermeyen hakemin buz hokeyine tayini çıkmalı.
Peki ya Sestak?
Bir bavul dolusu net pozisyonu Setbaşı köprüsünden aşağı salar gibi, insan bu kadar kolay harcar mı?
Pinto da kaçırdı, ama hiç olmazsa birini attı.
Eh be Sestak sen de bir tane at da iyice kopsun maç.
Maçın büyük bölümünde Bursaspor'un Belediye'yi ezmesinin nedeni orta sahanın ve bilhassa N'Diaye ile Batalla'nın çok istekli olmasıydı. Hele N'Diaye ilk defa bu kadar pres ve hücumu düşündü.
"Çat burda, çat kapı arkasında" bilmecesi gibi ummadık anlarda Belediye Meclisini adeta bastı. Tüm meclis üyelerine "Benim özel kararım var herkes dışarı" diyordu.
Bir önemli yıkım yaptı, ikincisini ise kaçırdı. Az daha istimlak kralı oluyordu.
Kış ortasında yaz yağmuru gibi yağıp rakibi sırılsıklam yapan Bursaspor'un ne olursa olsun, son anlarda bu kadar zor duruma düşmemesi gerekirdi.
Alın size iki neden daha:
N'Diaye'nin olumlu hareketlerine karşılık yok yere gördüğü sarı kartla oyundan alınması, gecenin yıldızlarından Vederson'un yine yok yere gördüğü sarılarla kızarması, yakınlarının hasta yatağında ve başında beklediği "Gitti gidiyor" dediği rakibe bir anda can suyu verdi.
Maç son saniyelerde zora girdi.
Keyfin, karın ağrılarına dönüştüğü anlar sonunda Bursaspor'un Belediye'den sıyrılması çok önemli.
Çünkü ilk 8 için dengeler bir anda değişti. Özellikle bunu görmek ve değerlendirmek lazım.