Anderlecht ders olmalı

Zayıf Gomel’den sonra Anderlecht çıkmıştı, şimdi de zayıf Kups’tan sonra Anderlecht ayarında Twente.
Ertuğrul Sağlam kızıyor ama transfer gerçeklerinden yola çıkarsak, geçen sezon zamanında iyi bir santrfor ve orta saha alınsaydı, Bursaspor Anderlecht’i eleyebilirdi.
Şimdi geç de olsa santrfor var ama orta saha yok. Eğer zamanında iyi bir orta saha alınsaydı, göğsümüzü gere gere “Twente ile kafa kafaya oynarız” diyebilirdik.
Hiç çekinmeye gerek kalmazdı.
Dönelim Anderlecht’e.
İbrahim Kaş’ın sağbekte yaptığı büyük hatalar ve kırmızı kart sonucu Bursa’daki maç gitmemiş miydi?
Kaş daha sonra ne demişti:
“Ben sağbek değilim, anlaşmadan 1 gün önce sağbek oynayacağımı öğrendim”
Kıl payı kaybedilen bu turda, bu da büyük bir hata değil miydi?
Yine zamanında ve gerekli transfer yapamamak hem Yazıcı, hem de Ertuğrul Sağlam açısından büyük hata değil mi? Tenkitler hep bunlarla ilgili. Cevaplar ve karşı eleştiriler de bunlarla ilgili olmalı.
Geçmişteki yurtiçi başarıları için kim-senin bir şey dediği yok ki, hepimiz kabul ediyor ve bu yüzden el üstünde tutuyoruz. Ve her zaman tutmaya da devam edeceğiz. Ancak, Avrupa “Bunlar Anadolu devrimi yapmışlar, hadi gol atmayalım” demiyor ki.
Yani, kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor.  O zaman Avrupa’ya karşı bariz hatalar yapmamak için uyarıda bulunmak, hem takım hem de ülke puanının artmasına yardımcı olmak kadar doğal bir şey var mı?
Yok yere kaybedilen ilk Kups maçı yüzünden UEFA’da takım olarak 1 puandan olmadık mı?
Başkan İbrahim Yazıcı “Paramız yok” diyor. Tamam da ağustos ve ocak aylarında yapılan ve zamanlaması bir türlü tutturulamayan transferlere gazoz kapağı mı ödeniyor?