5 değil, 20 yıl uzatsan ne olur?

İyi güzel de, onları değerlendiremedikten sonra 5 değil, 20 yıl uzatsan ne olur?
Bursaspor’da gençleri kazanma yerine gönderme hatta eritme politikası yerleşmedi mi? 23 Nisan Bayramı’nda Başbakanlık koltuğuna oturtutulan çocuklar gibi senede bir gün A takım forması  ile hatıra resmi çektirilen  2-3 genci avutup sonra da tayinini çıkarmıyor muyuz?
Altyapıda bu kadar genç varken, gidip Nimet Abla gişesinden milli piyango bileti alır gibi Forsell’i almıyor muyuz? En azından Forsell kadar uzun saçlı çocuk da  mı yok Vakıfköy’de?
Sözleşmeleri uzatmaktan önce karar vermek lazım. Ertuğrul Sağlam ve İbrahim Yazıcı diyecek ki, “Arkadaş bu sezon 2 genç monte edeceğiz bu kadroya. Herkes bunu bilsin”
Sonra sözlerinin arkasında duracaklar. Aynen Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın yaptığı gibi.
Dahası da var;
Bu gençlere, Vakıfköy’de teknik anlamda aldıklarının üstüne Özlüce de koyacak. Orası da bir şeyler verecek onlara. Tecrübe ve eksik yönlerini giderme gibi. Sercan Yıldırım’da olduğu gibi, Galatasaray teknik adamları “Eksiği çok, üzerinde durulmamış” demeyecek.
Kendi gençlerimizi kazanamıyoruz, dış transferi de bir türlü beceremiyoruz. Üstüne üstlük, “Türkiye’nin en pahalı teknik adamı” gerçek mi, dedikodu mu ikilemleri arasında bocalayıp duruyoruz.
Bu arada Bangura ile ilgili 2 satır daha yazmak istiyorum. Geçen gün Fog TV’de Herta Berlin-Köln Alman 2.Lig maçını izlerken şöyle bir yorum yapıldı:
“İsveç ve Norveç, çok Afrika kökenli futbolcular alıyor, satıyor ama oranın ligleri zayıf olduğundan bu futbolcular dışarıda çok zorlanıyor. Teknik adamlar bunu iyi bilir”        
Biri hariç galiba.