2.yarı Timsah da Karaman da durdu

Herkesin puan kaybettiği bir haftada zirve yürüyüşü önemli ama, "Herkes" dediklerimize özenircesine, ikinci 45 dakikada rakibe mahkum olmaya hayret etmemek mümkün değil.
İlk yarıda Elazığ'ın önde savunma yapması sonucu aralara atılan hızlı paslarla devamlı boş alan bulan ve buralarda adeta dans eden Batalla ve Pinto biraz şanslı veya kaleci İvesa biraz şanssız olsa farka gidecek maç.
Hele 2.yarı rakibin tamamen ileri çıkması ile bu oyun düzeninin daha işlerlik kazanması beklenirken tam tersi oldu, takımın tamamı kendini Carson'un önünde buldu.
Elazığ'a tam bir beraberlik ikramı.
Burada Hikmet Karaman'a hayret ettim. Aydın ve Kwase'e kendi kulvarınının anahtarını teslim eden Hakan Aslantaş dururken, ilk değişiklik hakkını Pinto'da nasıl kullanır insan? Madem Vederson oyuna girecek durumda, son dakikaya kadar beklemek niye?
Ya Tuncay?
Pozisyon üretmek yerine, pozisyon öldürmekten öte gitmeyen, hatta rakip kaleye yönelen bir topa el bile uzatan Tuncay'a bu kadar katlanılır mı? Pinto, top rakipteyken tamamen gece uykusuna yatıyor tamam ama, ilk değiştirilecek adam o değil di ki?
Elazığ dalga dalga gelirken, Hikmet Karaman'ın hiç de etkili müdahalede bulunamaması, dikkat çekti. Onun yerine etkili müdahelede bulunan ve 2 golü çıkaran Carson'a duacı olmak lazım.

TARAFTAR VE MAHFEL
Taraftar tekrar tribünlere dönüyor.
Bu gerçek.
Takıma büyük desteğinin yanı sıra dün Mahfel ile ilgili pankart açması da büyük bir duyarlılık örneği. Mahfel'i Bursaspor'a isteyen taraftar yerden göğe haklı. Mahfel, Bursa'nın bir simgesi. Bursaspor da bu şehrin simgesi. İkisi de birbirine yakışır. Konaklama, cafe ve katlı otopark olarak Bursaspor oradan da önemli bir gelir elde edebilir.
Vali ve Belediye, bu konuyu mutlaka değerlendirmeli ve Nalbantoğlu'ndaki gibi Bursaspor'a bir hizmet yeri daha vermeli.