2-0'ı bırak, final hakkına bak!

Nasıl olsa Timsah'ın zora girmeye ihtiyacı yok.
Olsa da olur, olmasa da. Kafalar da rahat, ayaklar da.  
"Al bu da senin olsun" cinsinden bir maç  ama bu sinir niye?
Serdar Aziz düşüş içinde. Çok da hata yapıyor. "Olabilir" diyelim ancak,  bunu rakibi ikiye bölecek şekilde şövalyeliğe kadar götürüp direkt kırmızı kart görme saçmalığı niye?
Çıkış kadar, inişe de hazırlıklı olmak gerek.
Eskişehirspor'un ve taraftarının hırs yapacağı, eksik Bursaspor karşısında da sonuca gideceği belliydi ama Ozan İpek ve Bangura'nın bu kadar etkisiz kalacağı da beklenmiyordu. Hele  Bangura'nın 3 metreden kaleyi bulduramaması, Pinto'nun gölgesinde iyice uyuştuğunun fotoğrafıydı sanki.
Süper Final, Bursaspor için sıradanlaştığına göre biz tekrar kupaya bakalım. Çünkü 2 önemli konu var:
Final yeri için Kayseri adı geçiyor ve bu bana ters geliyor.
Bir kere Kayseri Süper Lig'de ve kırmızı mumla davet edilen bir seyircisi var. Geçen sezon Beşiktaş-Belediye finali de Kayseri'de oynandı. Bunlar oraya yeter.
Ayrıca "Futbol heyecanı doğuya gitsin" de var.
Peki, Edirne'de, Çanakkale'de, İzmir'de, Muğla'da heyecan ve yeterli stat var mı? Bu da bir mahrumiyet değil mi?
Koskoca İzmir, Süper Lig'i ekranlarda ve gazete sayfalarında görmüyor mu? Bu yüzden futbolu unutmuş gibi değiller mi?
Stat yokluğundan, özel Slovakya Milli Maçı bile oraya verilebildi mi?
Madem insan haklarından bahsediyoruz, Bursaspor taraftarlarına da bakalım.
Koskoca bir sezon, karda donmuş,yağmurda ıslanmış, güneşte yanmış, takımına destek vermiş, binlerce kilometre yapmış, bazen da dışardan içeriye gırtlak patlatmış. Şimdi sıra finale gelmiş. Hem de 20 sene sonra.
En azından ulaşılabilir bir seyir zevki ile bunun kaymağını yemeyi hak etmedi mi?
Şimdi onu, bu hakkı için tekrar beslenme çantası ile 20-22 saatlik yola  vurmaya gerek var mı?