Her tehdidin yarattığı fırsat bağlamında; olup, bitene göz attığımızda karşımıza çıkan en büyük fırsatın son yıllarda artmış olan toplumdaki kutuplaşmanın ortadan kaldırılması noktasındaki fırsat olduğunu düşünüyorum.
Bunun ilk adımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı ve bir parti hariç mecliste grubu bulunan tüm siyasi parti liderleri ile bir araya geldi. Liderler de buna katılarak olumlu bir adım attılar.
Burada özellikle Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun buluşması çok önemliydi. 15 Temmuz darbe girişimi ardından liderlerin söylemlerinde gösterdiği titizlik de önemliydi. Alanlardaki demokrasi buluşmaları ve nöbetlerinde tüm partileri bir arada görmek de bizleri mutlu etti.
Burada siyasi liderler başta olmak üzere, herkese ve her kuruma çok ciddi bir görev düşüyor. Bu yeniden bir olma görevidir.
Bu toprakları vatan kabul eden dini, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun herkes bir ortak mayada, bir daha ayrışmamak üzere bir araya gelmelidir.
Ortak maya ne olmalı?
Bundan sonraki süreçte hedef kutuplaşan toplumumuzu ortak bir mayada buluşturarak meselenin vatan olduğu her ortamda tek ses, tek yürek olmaktır.
Ortak mayanın ne olduğu anayasamızda bellidir. Cumhuriyet, laiklik ve demokrasi bu ortak mayadır.
Ülkemizin gelişmesi noktasında sarılmamız gereken değerler bunlardır.
Kapsayıcılığın önemi
Liderlerin ortaya koyacağı ortak iradenin dışında burada devletimize de büyük bir görev düşmektedir.
Devletimiz din, mezhep ve etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşlarını kapsayan objektif bir yaklaşımla, liyakata dayalı kadroları ile ortaya koyacağı herkese eşit uzaklıktaki davranış biçimi hızla güven kazanımını en üst düzeye çıkarmalıdır.
Bu ülke bunu yapabilecek güç ve kadrolara sahiptir.
Yeter ki çeşitli gerekçelerle engellenmesin.