Sönmez, Serbest Bölge ve yol

Yaşam akıp, gidiyor. İnsanlar bu akış içinde, çeşitli kurumların başına geliyor ve geçiyor.
Kimi insanlar unutulup geçiliyor, kimileri ise tarihin tozlu yapraklarına anekdot düşüyor.
Sizlere bir Bursalı şairin dizelerini anımsatmak isterim. 
1526 yılında Bursa'da doğan Bâki'nin bildiğiniz gibi  asıl ismi Mahmud Abdülbâki. 
Ne diyordu, şarimiz yaklaşık beşyüz yıl önce:
“Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal, 
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş...” 
Günümüz Türkçesi ile şöyle:
“Âlemde sesin Davut gibi çınlasın! 
Gökkubbede baki kalan sadece hoş bir sedadır; kalıcı olan sadece odur.” 
 Size bu konu ile ilgili somut bir örnek vermek istiyorum.
Eğer, bugün Bursa’da bir serbest bölge varsa, bunu dönemin BTSO Başkanı Celal Sönmez’in vizyonuna borçluyuz.
Eğer o dönemde, bu ileri görüşlülüğe sahip olmasaydı, nereden baksanız, bugün Bursa yılda 2 milyar dolarlık bir ihracatı kaybedecekti.
Neyi mi, anlatıyorum?
Bursa Serbest Bölgesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın önderliğinde 1998 yılında kuruldu. 
Temel atmasından, açılış törenine kadar tüm süreci yaşayan biri olarak o günleri iyi anımsıyorum.
Amaç Bursa’nın ithalat - ihracat hayatını daha hızlı ve rekabet edilebilir düzeye getirmekti.
Bursa Serbest Bölgesi, Bursa - Yalova karayolu güzergahında, Gemlik ilçesinde Bursa şehir merkezine 35 km mesafede ve GEMPORT, BORUSAN, RODA ve YILFERT limanları bitişiğinde kuruldu.
Bu dört kritik liman, Bursa’nın ithalat ve ihracatında da önemli bir yer tutmakta.
Özünde bu bölge olmasaydı, bugün Bursa’da ve bu bölgede olan birçok yatırım yurtdışına kaçacaktı.
Bu bölgenin hayata geçmesi, Bursa’daki sanayicinin global pazardaki rekabet şansını artırdı. 
Serbest bölgelerin getirdiği avantaj ve teşvikler birçok yatırımın ülkemizde ve Bursa’da kalmasına neden oldu.
Tüm bunların dışında her yıl için yaklaşık 2 milyar dolarlık bir ihracat, bugün Türkiye’de ve Bursa’dan olmayacaktı.
Ayrıca, GEMPORT, BORUSAN, RODA ve YILFERT limanlarını da göz önüne aldığınızda, sadece ihracat değil, ithalatı da kattığınızda orada yaratılan ekonomik büyüklük daha da değer kazanmakta.
Dünkü gazetemizin manşeti, Serbest Bölge ve limanlara uzanan yol üzerine kuruluydu.
Böyle önemli bir serbest bölge, ülkenin yurtdışına açıldığı 4 önemli liman, büyük ihracat rakamları ve 2 kilometrelik ıstırap yolu.
Ne Bursa bunu hak ediyor, ne Bursa sanayicisi bunu hak ediyor, ne de ülkemiz bunu hak ediyor.
Üzerinde konuştuğumuz altı üstü 2 kilometrelik bir yol, bu.
Sorumlusu Karayolları mıdır, Büyükşehir midir, onu, bunu bilmem. Bu önemli değildir.
Bu sorun Bursa’yı yöneten valisinden, belediye başkanına kadar herkesin sorunudur.
Tüm bunların dışında Vali Münir Karaloğlu da, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de Bursa’nın her sorununa koşturmaktadır.
Bence bu konu kendilerine yeterince anlatılmamıştır. Sonuçta atla, deve olacak bir iş de değildir. 

Rakamlarla Serbest Bölge

Sizlere Bursa Serbest Bölgesi ile ilgili bazı rakamlar vermek istiyorum.
Bu bölge Türkiye’deki 18 serbest bölgeden biridir.
Yarattığı istihdam açısından Türkiye’nin ikincisidir.
Bölgede 9 bin 500 kişi çalışmaktadır. 
Nereden baksanız bu 50 bin kişi demektir.
Bölgede aktif olarak faaliyet gösteren 104 sanayi kuruluşu bulunmaktadır.
Bu sözü edilen yolu ağır vasıta ve TIR’lar olmak üzere günde 5 bin araç kullanmaktadır.