Canlar yanıyor! Artık yeter!

Varoluş nedenleri şiddet ve ölüm üzerine kurulu olanlar, bu kadere mahkumdurlar.
Şiddetten ve ölümden beslenenler; sonu olmayan bir yolculuğa çıkmışlardır.
Bu yolculuğun sonu yoktur ama sonucu beslendiğinin yanıdır.
“Canım yanıyor. Canın  yanıyor. Canı yanıyor.”
“Canımız yanıyor. Canınız yanıyor. Canları yanıyor.”
Ülke kan gölü. Ocaklarda gözyaşı. Gündemimiz ölüm ve şiddet.
Nereye kadar? Ne için ? Mantığı ne? Motive eden faktör nedir? Kimlerdir? Nedendir?
Her gün pusu, her gün gelen şehit haberleri.
Bu sorunun çözüm yolunun şiddet olmadığının 30 küsur yıldır herkes tarafından anlaşıldığını düşün-meye başlamıştık.
Sorunun çözüm yeri mecliste ve mecliste tüm taraflar mevcuttu.
Ne oldu? Kim tetiğe bastı? Kim tetiğe bastırdı? Kim ne hesabı yaptı?
Şiddetle kim nereye varmıştır?
Şiddetten kim kazanmıştır?
Herkes bu haince saldırıları lanetliyor.
İktidarı, muhalefeti, akademi dünyası, sivil toplum örgütleri lanetliyor.
Artık şehit haberleri almak ve bunları yazmak istemiyoruz.
Artık yeter!

İznik’te Roma Tiyatrosu

İznik’te Roma döneminden kalma 2 bin yıllık bir tiyatro var. Şimdi bu tiyatro Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilecek.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İznik’te 2 bin yıllık geçmişiyle dikkati çeken Roma Tiyatrosu’nun orijinal kimliğiyle ayağa kaldırıldığını belirterek, “İznik’in güzelliklerinin dünyayla paylaşılması ve yapılanların bölgeye değer katmasını istiyoruz. İznik’i dünya kenti ve Bursa’nın en önemli turizm değeri yapacak olan güzel bir eser ortaya çıkmış oluyor” dedi.
Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Arkeolog Yard. Doç. Dr. Ayşın Özügül’ün bilimsel danışmanlığında kazı çalışmaları devam eden İznik’teki Roma Tiyatrosu’nun orijinal haliyle ayağa kaldırılmasına da destek oluyor.

Galibiyete sevinememek

Futbol Milli Takımımız tarihindeki Hollanda’ya karşı en büyük zaferini pazar günü yaşıyor.
Ama biz bu galibiyete terör yüzünden sevinemiyoruz.
Galibiyetin keyfini çıkarmak bir yana içiniz yanmaya başlıyor.
Nasıl bir dünyadır bu?
Huzur istiyoruz. 
Galibiyetin keyfini çıkarmak istiyoruz.
Olacak iş değildir!
Galibiyete sevinememek.