Zurnanın zırt dediği yer

Bursaspor’a gelene kadar hedefi ligde kalmak, en fazla orta sıra olan takımlarda oynadı. Tek istisna geçen yıl oynadığı Galatasaray. Onun oynadığı dönemde Galatasaray 51 puanla ligi altıncı bitirdi. 51 puan aynı zamanda bu oyuncunun kariyerinde gördüğü en yüksek puan. Malatyaspor’da, Ankaraspor’da iyi sezonları oldu. 2006’da ilk kez Fatih Terim A Milli Takım’a çağırdı. İnişli çıkışlı kariyerinde 2010-2011 sezonunu şu an TFF1.Lig dediğimiz alt ligde Karşıyaka’da geçirdi.
2012 -2013 sezonu ara transferinde Hamza Hamzaoğlu’nun çalıştırdığı Akhisar’a gitmesinden sonra kariyerinde toparlanma süreci başladı. Akhisar’da başarılı iki buçuk sezon geçirdi. Yine Fatih Terim 7,5 yıl aradan sonra Milli Takım’a çağırdı.
Hamza Hamzaoğlu kadro maliyetini düşürme sürecinde eleştirilere rağmen Galatasaray’a transfer edilmesini sağladı. Benzer koşullarda Bursaspor’a geldi.
Bu oyuncunun adı Bilal Kısa.
Yıldız oyuncu mu? Değil.
Bugüne kadar damga vurduğu bir sezon ya da takım var mı? Yok.
Teknik kapasitesi yüksek, iyi duran top kullanıyor, ikinci toplarda gol şansı, oyunu yönlendirme becerisi var.
Bursaspor’da forma şansı bulduğu maçlarda bu özelliklerini görebildik mi? Henüz hayır. 
Sezona formsuz başladı, fiziki kalite olarak iyi gözükmüyor, maçlarda idare ediyor havası var.
İnisiyatif almıyor, şu an kendi standardının da çok altında. 
Hamza Hamzaoğlu kadro rotasyonunda Bilal’i kullanarak toparlamaya çalışıyor. 34 yaşında futbol hayatında yolun sonuna yaklaşan bir oyuncudan verim alabilmenin yolu onu 3-0 galip giden maçta ıslıklamak değil, faydalanabilmek adına destek vermek, beklentileri de ölçülü tutmak olmalı.
‘Yılda 750 bin Euro’yu neden 34’lük Bilal’e veriyoruz. Bu paraya dünyada oyuncu mu yok?’ derseniz haklısınız. 
Zaten zurnanın zırt dediği yer de orası.