Ders çıkarma zamanı

EURO 2016 trajik bitti. Milli Takımımız adına saha içinden çok, dışının konuşulduğu bir turnuva olarak belleklerde kalacak.
Milli Takım bir anlamda ülke futbolunun aynası.
Alınan sonuçtan futbolun içindeki tüm aktörlerin özeleştiri yapması gerekiyor.
'Transferde hazır oyuncu isterim' deyip gençlere şans tanımayan her biri milyon Euro'dan kapıyı açan, futboldaki ufukları 8-10 menajerin telefonundan ibaret, Süper Lig'de rotasyon halinde değişen 20-25 teknik adam.
Ekonomik, teknolojik, bilimsel yönden ihmal edilmiş altyapılar, futbolun dışından gelmiş birçoğu yöneticisi olduğu kulübün 10 tane maçını izlememiş kişilerden oluşan kulüp yönetimleri, TFF delege seçim ve yönetici profilindeki sorunlu yapı, ülke içinde formaya göre yurtdışında oyun kurallarına göre yönetim gösteren hakemler, profesyonelliği sadece para ve prim gören bedeli ödeyen taraftara karşılığını vermeyen sözde yıldızlar, Kapıkule’den sonra kimsenin ilgisini çekmeyen maçları dünya derbisi olarak pazarlayanlar, Türkiye'de futbolu 3 takım görüp yazanlar... 
Bu sonuç sizlerin...
Son onaltıya kalan takımların 9'u EURO 2016'ya katılım için oyuncularına tek kuruş prim vermedi. Hepsi mili formaları için oynadılar. Diğerlerinde ise sembolik 500 bin EURO prim ile açık ara rekortmen biziz.Kulüp düzeyinde olduğu gibi bol parayla, gazla başarı gelmiyor, gelmedi ama ders çıkarma zamanı geldi ve geçiyor.

Kulüp düzeyinde olduğu gibi bol parayla, gazla başarı gelmiyor, gelmedi ama ders çıkarma zamanı geldi ve geçiyor.