MKP Belediyesi’nin örnek Avrupa teknik gezisi

Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin belediyecilik uygulamalarını ve faaliyetlerini kapsayan yurtdışı teknik inceleme ve temas gezisine katılmamız nedeniyle ara verdiğimiz yazılarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
İnsan yaşamını kolaylaştıran çağdaş yaşamın gereksinimleri kullanılarak daha yaşanabilir bir Mustafakemalpaşa’yı planlayabilmek adına meclis üyeleriyle birlikte tüm birim amirlerinin katıldığı Almanya ve Belçika’yı kapsayan dört günlük program süresince yedi şehir gezdik.
Avrupa’nın sanayi devi Almanya ile Avrupa Birliği’nin (AB) başkenti Belçika’nın Brüksel şehrinde sonbahar yaşanırken ülkemiz ve kentimize dair gördüklerimizle hayal gücümüzle terapi yaparak değerlendirmeye çalıştık.
Çok okuyan mı, çok gezen mi bilirmiş ya.
Biz bu deyimin dört gündür gezen tarafındaydık…
Zira, Türkiye’nin dünyanın en güzel ülkesi deyimi dilimize persenk olmuş olsa da gezip gördüğünüzde her yerin kendine özgü özellikleri ve de güzellikleri olduğunu görebiliyorsunuz.
Bunların içinde hiç şüphe yoktur ki, tarih ve mimari özellikleri öne çıkıyor.
Avrupalı, bu özelliğini tarihte başlarından geçen pek çok olaylara rağmen korumasını bilmiş.
En basit bir örnek olarak mesela, hiçbir cadde ve sokağın ana artere bağlantısı dışında kesiştiğini göremezsiniz.
Bizde ise tam tersi...
Gezdiğimiz şehirlerde yerel yönetimlerin olmazsa olmazı olarak üç ana kural dikkatimizi çekiyor.
Tarihi dokunun korunması başta olmak üzere ulaşım ve de sağlıklı yaşam için çevrenin korunması kuralı çağdaş yaşamın lokomotifini oluşturuyor.
Velhasıl, Büyükşehir Yasası’yla değişim ve gelişim gösteren ilçelerin belediyelerinde görevli teknik personelini içeren bu tür geziler düzenlenmelidir.
Nitekim sorumluluk noktasındaki kişilerin rutinin dışına çıkıp bakış açışını hayal gücüyle pekiştirerek gördüklerini uygulamasıdır.
Asıl mesele şudur;
Adı üzerinde teknik temas ve inceleme gezisinin zaman içerisinde Mustafakemalpaşa’da hayata geçirilip uygulanmasıdır.
Aksi takdirde gezi turistlik amaçlı olmaktan öteye gitmemiş olur.

Metronun zili sizi çağırıyor

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan’ın da eşlik ettiği Almanya’nın Frankfurt, Koblenz, Köln, Düsseldorf ve Essen, Belçika’nın Bruges ve Brüksel’i kapsayan gezide dikkatimizi çeken bir ayrıntı da, şehir içi toplu ulaşım metro kullanılarak yapılmasıdır.
Şehirlerin ana arterlerinde adeta demir yolu ağlarla çevrelenmiş.
Şehir içinde dolaşırken metro araçlarının o evrenselleşmiş uyarı zilinin sesini sıkça duyabiliyorsunuz.
Bu ses sizi gideceğiniz yöne ulaşmanız için çağırıyor sanki.
Diyeceğim o ki, Avrupa’da ulaşım yeraltında da yer üstünde de yıllardır var olmasıdır.

Gözde ulaşım aracı bisiklet

Almanya ve Belçika’da metrodan sonra şehir içi ulaşım aracı bisiklet.
Bunu teşvik amaçlı belediyeler yapıyor.
Şöyle ki;
Bazı caddelerin başında ve sonunda bisiklet durakları var.
Aynı şekilde bisiklet yolları da.
Cüzi bir ücret karşılığında jeton kullanarak aldığınız bisikletle gideceğiniz noktaya ulaştığınızda ise oradaki bir başka bisiklet durağına bisikletinizi bırakabiliyorsunuz.
Nereye bakarsanız bakın, bisiklet kullananları ya da kafe ve restoranların önlerine park edilmiş onlarca bisiklet görebilirsiniz. 
Bisikletle ulaşım şekli Avrupa’da ciddi anlamda yaygın.