Gri bir dünya ve gri bir gelecek bizi bekliyor

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği öncülüğünde geçtiğimiz hafta kentimizde herkesi ilgilendiren ancak pek dikkati çekmeyen önemli bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı olan Recep Altepe ile birliğin Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe’nin Karbon Ayak İzi’ne ilişkin anlattıklarından ortaya çıkardığımız detaylar şunlar.
İklim değişiklikleri, bozulan ekolojik denge ve küresel ısınma üretirken, tüketirken, yaşarken aslında kendi dünyamızı tüketiyor yok ediyoruz olmamızdır.
Ürettiğimiz ve tükettiğimiz ürünler, ısınma kaynaklarımız, çalışma alanlarımız, kısaca yaşamsal faaliyetlerimiz sonucunda ortaya çıkan, başta karbondioksit olmak üzere, diğer sera gazlarının toplam miktarı karbon ayak izimizi oluşturuyor.
Yani üretirken, tüketirken ve yaşarken çevreye verdiğimiz olumsuz etkinin ölçüsüdür karbon ayak izi.
Oluşturduğumuz karbon ayak izlerinin doğal yaşamda bulduğu somut karşılığı küresel ısınma, iklim değişikliği ve buna bağlı olarak doğal yaşamın yok olmasıdır.
Fosil yakıtların kullanımında meydana gelen artış temel oksijen kaynağı olan ormanların gün geçtikçe azalması nüfus artısının had safhaya gelmesi ve daha pek çok unsur, karbon ayak izimizin artmasına neden oluyor.
Her geçen gün düzenli olarak artış gösteren karbon ayak izi miktarını bireysel olarak da bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçerek küresel ısınmaya etkimizi azaltabilir hatta yok edebiliriz.
Yaşadığımız binaların, kullandığımız elektronik eşyaların, arabalarımızın verimliliğini artırarak karbon salınımını azaltabiliriz.
Örneğin kullanmadığımız ışığı, motoru, bilgisayarı, suyu kapatmak en önemli adımlar olabilir.
Özellikle toplu taşım araçlarını kullanmak ciddi bir katkı sağlar.
Kısa mesafelerde yürümek, bisiklet kullanmak, sağlıklı kentler için küçük ama bir o kadar da etkili yöntemlerdir.
Geri dönüşümlü ürünleri tercih ederek kurumlar için, yenilenebilir doğal enerji kaynakları üreterek daha az seyahat ederek ve daha çok ağaç dikerek karbon ayak izimizi azaltabiliriz.
Ve böylece dünyamızı, kentlerimizi griden yeşile doğru değiştirebiliriz.

Yaşama yol vermeliyiz…

Başımıza gelmediğinden olsa gerek ihtiyaç duymayanlar için 112 Acil’in ne denli hayat kurtardığı bilinmiyor!
112 Acil Sağlık Hizmeti’nin amacı:
112 Acil Çağrı Hattı’nın aranması halinde en kısa sürede hastaya ulaşmak ve hastayı en yakın sağlık merkezine ulaştırmasıdır.
Tüm bu uyarılara rağmen bazen görüyoruz ki, siren çalarak trafikte ilerlemeye çalışan ambulansa geçiş kolaylığı bazı sürücülerce umursanmıyor.
Halbuki çalınan siren araçların duyması ve yolu açmaları içindir.
Çünkü sizden yol isteyen ambulansta kurtarılmayı bekleyen hastalar için saniyelerin hayati derecede önemli olduğunu unutmamalıyız.
Zira o ambulansta siz ya da sevdikleriniz de olabileceğini düşünerek yaşama yol vermeliyiz…

Üretecek herkese başkandan destek sözü

Cumalıkızıklı köylü bayanlar ürettikleri ürünleri köye gezmeye gelen turistlere satmasıyla kentimizde önemli bir kavrama öncülük etmişlerdir.
Cumalıkızık örneğiyle yola çıkılarak kentimizde onlarca kadın dernekleri kuruldu.
İşte son olarak kurulan Nilüfer’e bağlı Yolçatı Mahallesi Üreten Kadınlar Derneği’ne Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılan yönetim ve üretim binasını açılışı geçenlerde yapıldı.
Ülkede yaşayan herkesin üretme zorunluluğunun bulunduğunu, Yolçatı Üreten Kadın Derneği üyelerinin de bu hassasiyetle davrandıkları için tebrik edip tüm ev hanımlarını ilgi duydukları alanlarda üretim yapmaya çağıran Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, girişimde bulunacak herkese destek sözü vermiş.