“Büyükşehir bizden 10 alıp 100 veriyor”

Büyükşehir Yasası’yla il sınırlarının belediye sınırları olarak kabul edilmesine en çok tepkiyi gösteren ilçelerden biri de Orhangazi Belediyesi’ydi.
“Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlanarak üvey evlat olacağımıza Yalova’ya bağlanır öz evlat oluruz” diyorlardı.
Kim diyordu bunu, Orhangazi’nin önce ANAP’lı sonrasında DP’li olan bir önceki belediye başkanı İsmail Tartar.
Tartar’a göre, belediye gelirlerinin yeni yasayla birlikte Büyükşehir Belediyesi’ne gideceğini dolayısıyla da hizmet yapma olanaklarının kısıtlanacağını iddia ediyordu.
Tartışmalar sürerken yapılan yerel seçimleri AK Partili Neşet Çağlayan’ın kazanmasının üzerinden bir yıl geçti.
Şimdi de Orhangazi Belediye Başkanı Neşet Çağlayan’ın, Büyükşehir Belediyesi’nin 10 alıp karşılığında 100 verdiği yönündeki açıklamasını okuyunca eski belediye başkanı İsmail Tartar’ın o gün için söyledikleri aklıma geldi.
Her zaman savunduğumuz şudur:
Mesele, hizmeti istemek kadar almasını bilebilmektir…
Bence Neşet başkan bunu çok iyi yapıyor ki, 10 verip 100 alabiliyoruz diyebiliyor.

Geçtiğimiz hafta yapılan Orhangazi Belediye Meclisi Toplantısı’nda muhalefet partililerin belediye gelirlerinin büyük bir kısmının Büyükşehir Belediyesi’ne aktarıldığı serzenişinde bulununca başkan Çağlayan da açıklama yapmış.
Çağlayan,Büyükşehir Belediyesi’nden en fazla destek alan ilçelerden birinin Orhangazi olduğunu belirterek şunları söylemiş:
“Büyükşehir’in Orhangazi’ye ne yaptığını bilmeyenler varsa hatırlatayım. 42 milyon liralık altyapı borcu ile bizim 20 milyon liraya tamamlayamayacağımız asfalt işinin yanı sıra 9 milyon liralık Marmarabirlik’e ait arsanın kamulaştırılmasını üstlendi. Yine aynı şekilde arıtma tesisinin ödemesini, hanımlar lokali, kale, Ilıca, göl kıyısına yapılacak tesislerin yapımını üstlendi. Evet Büyükşehir 10 alıyor ama buna karşılık da 100 veriyor”
Dediğimiz gibi Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’den hizmet almanın püf noktasını Neşet Çağlayan keşfetmiş baksanıza…

Başbakan’dan İnegöl’e
üniversite isteyecek

İnegöl’e devlet üniversitesi kazandırılması için bir süredir çalışmalar yapıldığını biliyoruz.
Geçenlerde konuyla ilgili Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile görüştüğünü ifade eden AK Parti Milletvekili Hüseyin Şahin, 25’inci dönemde ilçeye devlet üniversitesini kazandıracaklarını söylemiş.
Milletvekili Şahin, geçtiğimiz hafta YÖK başkanıyla bir toplantı yaptıklarını ve bu konuda YÖK’ün kararının olumlu yönde olduğunu söyledi.
Bu hafta da Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ileteceklerini belirten Şahin, “Sayın Başbakanımızın da nüfusu belli bir ölçeğe gelmiş, ekonomik kalkınmasını ve büyümesini tamamlamış ve devam eden yerlere üniversite kurulması konusundaki desteğini biliyorum. Onun da desteğini aldık mı ilçemize İnegöl üniversitesini kazandırmış olacağız”
Nüfusunun dörtte birinin öğrenim gören gençlerden oluştuğu İnegöl bizce de devlet üniversitesini hak ediyor.

Halkı korku ve paniğe
sürüklemeyin hocam!

Gemlik’e gelen deprem uzmanı Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın, yaptığı konuşmadaki ifadeleri halkı korku ve paniğe sürüklemiştir.
Gemlik’in ne derecede deprem riski taşıdığına vurgu yapmak adına 6,5 büyüklüğünde depremden daha büyük bir depremin olamayacağını, ova bölümünün mutlaka boşaltılması gerektiğini söyleyen Ercan’ın, “1999 yılında Gölcük’te ne olduysa, Gemlik ovasında da o olacaktır” şeklindeki sözlerinin adresi halk değil ülkeyi yöneten yetkililer olmalıdır.
Peki hocam, sizin bu sözleriniz üzerine ilçe halkı
ne yapmalıdır?
Bence bu sorunun da yanıtını vermeliydiniz.