Bu insanlara yazık değil mi?

Gazetemizin dünkü sayısının birinci sayfasında, “Gürsu TOKİ sakinleri meydanlara döküldü” başlıklı haberini görünce içim burkuldu.
Kıt kanaat geçinmeye çalışırken başlarını sokacak ev hayaliyle Gürsu TOKİ konutlarından hak sahibi olan vatandaşların çilesi bitmek bilmiyor.
Ekonomik gelirlerinden dolayı dağ başından ev alarak pek çok zorluğu kabullenen bu insanlara verilen sözler görülen o ki, yerine getirilmemiş.
“Durak var, otobüs yok, sağlık ocağı var doktor yok, okul var öğretmen eksik” diyen TOKİ sakinlerinin kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesini istemelerinden doğal başka ne olabilir ki.
Çok iyi hatırlıyorum da, Bursa’nın uydu kenti olarak kamuoyuna lanse edilen Gürsu TOKİ Konutları’nın bir türlü bitmeyen dertlerini eylem yaparak duyurmaya çalışan bu insanların neden istekleri yerine getirilmiyor şaşırıyorum doğrusu….
Aslında çözümü içinde olan bir durum bu…
Kimse kusura bakmasın, rant uğruna Katırlı Dağı’nın tepesine yapılan binlerce konut; yol, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi en önemli problemleri çözüme kavuşturulmadan hak sahiplerine teslim edilmiştir.
Sonra da insanlar en doğal hakları olarak bu isteklerini meydanlarda haykırıyorlar.
Küçük bir empati yaparak kendinizi oradaki hak sahiplerinin yerine koyun...
Ve ailenizle aynı durumda siz olsaydınız ne yapardınız?
İşte bu insanlar da bugün sizin yapılmasını isteyeceğiniz ihtiyaçlarının yapılmasını istiyorlar.
Ama nafile…
Bu konuda muhatap dahi bulamıyorlar.
Gürsu Belediyesi, topu Büyükşehir Belediyesi’ne, Büyükşehir de TOKİ yönetimine atınca mağdur yine devletine, hükümetine güvenip, verilen sözlere inanarak adı üzerinde hak sahibi olanlara oluyor.

YILDA ÜÇ FESTİVALE EV SAHİPLİĞİ YAPAN İLÇE

Daha önceki yazılarımda da aktarmıştım.
Bir bölgenin kalkınması, tanınması ve de bilinirliğinin artırılması için yerel yönetimlerin başındaki kişilerin vizyon sahibi olmaları şarttır.
Yani, dünyaya bakış açıları geniş olmalıdır.
Bu düşünceye sahip yönetilen şehirlerde değişim ve gelişimin standardın dışında kavram oluşturduğunu görüyoruz.
Buna vurgu yaparak giriş yaptığım yazıma, Orhangazi özelinden örnek vermek istiyorum…
Belediye, kaymakamlık, ticaret ve sanayi odası ve esnaf ve sanatkarlar odasınca 9-28 Şubat tarihleri arasında Orhangazi’de ilki gerçekleştirilecek, “Alışveriş Festivali” organize ediliyor.
Festivalin geleneksel hale getirilmesi düşüncesi festivalin ilkinin izlenimlerinin olumlu yönde oluşması için daha bir özen gösterilmesi önemlidir. Festivalin bence en çok dikkatimi çeken yönü sloganı oldu. “Orhangazi’den al şehrin kazansın” sloganıyla ilçe halkının duyarlılık göstererek festivale ilgisiz kalmayacağı kanısındayım.
Hatırlanacağı gibi Orhangazi’de her yıl yapılan ama son yıllarda ilginin azaldığı Orhangazi Zeytin Festivali vardır…
Bölge insanının yüzde 70’inin zeytinden geçimini sağladığı ilçede zeytin adıyla yapılan ülkemizdeki tek festivaldir bu.
Festivallerin şehirlerin tanıtımı açısından önemini kavrayan Orhangazi Belediyesi, kaymakamlık ve OTSO geçtiğimiz yıl da Birinci Orhangazi Gedelek Turşu Festivali düzenlemiş ve ilçe marka olma yolunda önemli mesafeler katetmişti.
Şimdi de herkesin katılımının bir şekilde olabileceği alışveriş festivali düzenleyerek Orhangazi’nin marka değerini daha yükseltme çabaları sonuç verecektir. 
Zeytin, turşu ve son olarak da alışveriş festivalleriyle yılda üç festivale ev sahipliğinin üstlenilmesi ilçenin tanıtımı adına yapılmış en önemli katkıdır.