Nerede kalmıştık

Bu maça gelirken tek düşüncem “Timsah ligin ikinci yarısına 3 puanla başlasın yeter”di.
Ancak Yeşil Beyazlı oyuncular 3 gün önce oynadıkları Ziraat Türkiye Kupası maçına hiç ara vermemişçesine Es-Es karşısında oyuna başlamaları ne kadar takdire değerse yine yüksek tempoda maçı tamamlamaları da övgüye değerdi. Kaldı ki “Çarşamba günkü kadronun star ismi Kazım sakatlığından dolayı yoktu” diyeceğim ama diyemedim. Çünkü onun yerine formayı alan Ozan Kazım’ı hiç aratmadı. İşte kadro zenginliği bu olsa gerek.
O bölge için Volkan Şen’in de sırasını beklediğini düşündüğümüzde derin ve kaliteli isimlerin oluşturduğu Timsah’ta artık Daum’un işi daha zor.
Bu maçla ilgili sadece tek eleştirim oyunun üçüncü bölümünde 2-1 öndeyken hücum oyuncusu alıp savunmayı güçlendirmek bence doğru değildi.
Zaten bu bölümde Es-Es hem topu aldı hem de hücum zenginliği yarattı. Allah’tan rakipte kaleci Boffin oyundan atıldı da oyun tekrar Bursaspor lehine döndü. Taiwo’nun penaltıyı kaçırması oyunun erken sonlanmasını engelledi o kadar. Ama aynı Taiwo’nun maçın içinde yaptığı o kadar kritik hamleler ve kademeler vardı ki; benden alkış aldı.
Sadece o mu?
Kaptan Serdar Aziz önderliğindeki savunma oyuncularının da istikrarlı bir şekilde performans yapmaları etkileyiciydi. Ayrıca aynı kupa maçında olduğu gibi öne çıkan merkezdeki üstünlüğümüzden hiç fire vermeden devam etmek herhalde Şamil, Belluschi ve Sestak’ın profesyonelliğe bakışıyla ilgilidir diye düşünüyorum.
Bence bu maçın en önemli detayı Ertuğrul Sağlam’lı Eskişehirspor’un ligin en az gol yiyen takımı olmasına karşı en güzel cevap Timsah’ın iki maçta 7 gol atarak futbolun sadece savunma olmadığını hatırlatması oldu.