Atamayana atarlar

Bunu öngören teknik patron Ertuğrul Sağlam’ın kadroda rotasyon yapması kadar doğal bir şey olamazdı. Savunma bloku ve orta sahanın merkezinde riske girmeyen Sağlam, hücum hattında iki kanadı iki genç oyuncu İsmail Haktan ve Ferhat Kiraz’a emanet etmişti. Düşünce olarak doğru olan bu değişim aslında ilk kırk beş dakikada tuttu. Kanatlardan yeteri kadar top gelmese de iki kenar bek Gökçek ve Basser’in geriden yaptığı ataklar rakip savunmayı zor durumda bıraktığı gibi, Timsah’ın da bu yarıda üç net gol pozisyonuna girmesine neden oldu. Bu pozisyonlardan iki tanesini Bangura mı kaçırdı yoksa İstanbul kalecisi mi kurtardı ben karar veremedim. Gördüğüm bir şey var Bangura topu kaleden içeri sokamadı. Ama Sestak’ın girdiği pozisyonda top önünde adeta ölmüş durumdayken, çok alternatif varken, kötü tercih yapması Bursaspor’un skor avantajı yapmasını engelledi.
Timsah için gelişen bu negatif durum rakip için tam tersi maça tutunmalarına sebep olduğu gibi özgüvenlerinin artmasını sağladı. Aslında Yeşil Beyazlılar devre arasına üç farkla girebilirdi ama olmadı. İkinci kırk beşe yine Sağlam’ın hamleleriyle başlayan Timsah, Batalla ve Ozan’dan ekstra işler yapmasını bekleyerek sanki onların varlığı Yeşil Beyazlılar’da onlar her şeyi halledecekmiş gibi bir algı yarattı. Sonuç almakta zorlanan Bursaspor karşısında ise maça ortak olan ve oyunsal üstünlüğü yakalayan rakip İstanbul Büyükşehir Belediyespor oldu.
Özellikle Tom, Visca orta alanda etkili oyunuyla dikkat çekerken, hücumda Webo atletik özellikleriyle tecrübesini bileştirince tam bir kabus oldu. Attığı kafa golü de bunu doğrulayan cinstendi. Geriye düşen Timsah’ta Sağlam’ın son hamlesi Pinto’yu oyuna alıp, sistemde de değişikliğe gidip 4-4-2’ye dönerek Bangura, Pinto ikilisiyle golü bulmak istedi. Bunun için süre yeterli değildi. Oyunsal üstünlüğü yakalayamayan Yeşil Beyazlılar bu sefer oyunu uzun oynayarak doldur boşalta çevirdi. Bu tarz rakibin iki uzun adamı Metin ve Can’ın işine yaradı. Sonuçta bu maç futbol terimiyle tam bir atamayana atarlar niteliğindeydi öyle de oldu.