Anadolu derbisi

 Bursasporlu oyuncularda ise tam tersi şampiyonluk apoletinin yarattığı müthiş özgüven, saha içindeki rahat duruşu iyi pozisyon alışı ve en önemlisi daha çok topa sahip olma özelliğini getirdi. Bloklar arası geçişlerde daha akıcı oyunu organize etmekte hiç zorlanmayan Timsah, özellikle merkezde N’Diaye’nin fizik kalitesinden Belluschi ve Batalla’nın yaratıcılığından dolayı rakibe üstünlük kurmakta zorlanmadı. Ferhat’ın getirdiği Tuncay’ın asistiyle Belluschi’nin attığı gol bu durumu doğrulayan en güzel örnekti.
Hücumda Sestak, Ferhat ve Tuncay’ın hareketli oluşları Es Es savunmasındaki kurguyu bozdu. Zaman zaman Servet ve Diego’nun kontrolsüz hamlelerinin sebebi de buydu. Kırmızı Siyahlıların ilk yarı içinde maç ritmini yakalayamamasının tek sebebi ise pas yüzdelerinin çok düşük olmasından dolayıdır. Orta alanda Mehmet Güven ve Hürriyet’in öne gidememeleri önündeki  kreatif  oyuncu Alper’in de etkisini yok etti.
Bursaspor’un attığı ikinci gol Diego’nun basit hatası ve Bursasporlu oyuncuların çabuk oynama sonucunda gerçekleşmesi futbol adına ne kadar doğruysa, Kırmızı Siyahlıların Necati ve Erkan Zengin’le kazandığı goller de aynı etkenlerden dolayı oluşmuştur. İki kaleci Carson ve Bofin’in ekstra iş yapmaması skoru belirleyen önemli bir detaydı. Skorda sağlanan eşitlik Es Es’e cesaret getirirken Bursaspor’da endişe yarattı. Bu durumdan istifade etmeye çalışan Kırmızı Siyahlılar oyunun üçüncü bölümünde daha çok öne oynayarak, kazanma isteğini cesurca ortaya koydular. Timsah’ta Ertuğrul Sağlam’ın oyuna yaptığı Murat ve Pinto hamlelerini neden yaptı ben anlayamadım. Sonuçta dört golle birer puanın paylaşıldığı “Kazanç mı, kayıp mı”nın tartışılacağa tam bir Anadolu derbisiydi.