Neden Brüksel!

13 Kasım 2015’te Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen ve 130 kişinin öldüğü terör saldırılarının Avrupa Birliği üzerinde bıraktığı etkinin, uzun süre giderilemeyeceği dile getirilmişti. Öyle de oldu. Saldırılarla birlikte güvenlik endişeleri zirveye çıkarken yabancı düşmanlığı gemisi de yeni bir ırkçı rüzgârla adeta azıya alınmıştı.
Ekonomik krizlerle sarsılan ve mülteci sorununu bir anda kucağında bulan Avrupa Birliği’nin çıkış yolu bulamaması sonrası ibre, Türkiye’yi gösterdi. Geçen hafta yapılan zirveyle Türkiye’nin hep taşın altında bulunan eli sıkıldı ve bir yol haritası çizildi. Yıllardır Türkiye’yi tam üye yapmayı konuşmaktan bile çekinen AB’nin karar mekanizmalarındaki isimler, gerçeklerle yüzleşince Ankara’sız bir Avrupa Birliği’nin sorunlarla baş edemeyeceğini kabul etmek zorunda kaldı.
İşbirliğinin, sadece mülteci sorununu AB’nin sırtına bıraktığı yükü azaltmak için yetmediği ise bir türlü kabullenilmedi. Tüm bu çözüm çabaları sürerken ülkemizin peş peşe terör saldırılarıyla sarsılması, farklı bir bakış açısının zorunluluğunu gündeme getirdi.
Daha önceleri teröre sadece Ortadoğu’dan gelen birkaç dakikalık haberlerle tanıklık eden Avrupalıların, mülteci sorununda olduğu gibi izleyici konumunda kalmasının sonuçları bugün ne yazık ki acı sonuçlarıyla ortada duruyor.
Hem coğrafik, hem ekonomik, hem de sosyokültürel açıdan bağlarının olduğu Türkiye’yi masanın dışında bırakmanın ne getirisi olduğu, çok ciddi bir şekilde AB çatısı altında tartışılmak zorundadır. Terörle mücadelede gerçekten esaslı bir işbirliği zamanının geçmek üzere olduğunu gözler önüne seriyor. Vakit kaybetmeden Ankara-Brüksel hattında teröre karşı yeni bir işbirliği mekanizması kurulmalı ve etkin bir şekilde işletilmelidir. 

TERÖRE KARŞI ORTAK DİL

Dünkü saldırılarda Belçika’nın başkenti Brüksel’in seçilmesi de manidar… Brüksel sadece Avrupa Birliği organlarının değil, NATO’nun da merkezinin bulunması nedeniyle çok önemli bir kent. Yüzölçümü itibariyle küçük ama ev sahipliği yaptığı kurum ve kuruluşlar bakımından dikkati çeken Brüksel, aynı zamanda pek çok uluslararası şirketin merkezlerini de barındırıyor. Coğrafi konumu nedeniyle de çok tercih edilen ve ulaşım trafiğinin en yoğun olduğu kentlerden biri Brüksel…
Sadece Belçika ve AB’nin başkenti sayılmıyor Brüksel. Federal bir devlet olan Belçika’nın Brüksel bölgesinin de başkenti. Aynı zamanda Belçika Krallığı’nın da merkezi…
Federal, Flaman, Valonya, Brüksel-Başkent Bölgesi, Fransız Toplumu ve Alman Toplumu şeklinde 6 iktidarın bulunduğu ve sık sık siyasi istikrarsızlıklarla mücadele edilen Belçika’nın karşı karşıya kaldığı saldırılar; sadece bir ülkeye değil, sadece Avrupa’ya değil, sadece Batı’ya değil, tüm insanlığa karşı yapılmıştır. Tıpkı Ankara Garı, Kızılay, İstanbul İstiklal, Kabil, Peşaver, Bağdat’ta olduğu gibi… Küresel terörle, ancak bu ortak bilinçle mücadele edilebilir.