Kerkük ve düşündürdükleri

Türkiye, tam 2 hafta sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni öngören Anayasa değişikliği için referanduma gidecek. Liderlerin referandum mesailerine hem sahadakiler hem de biz basın mensupları yetişmekte zorlanıyoruz. Ancak böyle önemli bir süreçte Türkiye'nin yanı başında çok kritik gelişmeler yaşanıyor.
Dış politika açısından en çetin dönemlerden birinin içindeyiz. Özellikle Irak ve Suriye odaklı gelişmeler, baş döndürüyor. Kerkük'te Kürt Bölgesel Yönetimi'ni temsil eden bayrağın kamu kurumlarında Irak bayrağının yanına asılması, bölgede zaten yüksek olan tansiyonu iyice fırlattı.
Kerkük'te Türkmen ve Arap nüfus, Kürt Vali Necmeddin Kerim'in aldığı karara ateş püskürüyor. Kürt bölgesi içindeki Barzani-Talabani ayrışmasının sonlandırılması ya da İran'ın bölgedeki etkinliğini artırmak için attığı bir adım olarak değerlendirilen gelişme, Ankara'nın da tepkisine yol açtı.
İran, Kürt Bölgesel Yönetimi ile başta petrol boru hattı olmak üzere pek çok alanda sıkı fıkı olmaya başladı. Dolayısıyla Suriye ve Irak'taki etkisini artırmaya çalışan İran cephesinin bu gelişmedeki katkısını göz ardı etmemek gerekiyor.
Halen daha statüsü için referandumun tartışıldığı Kerkük'te Türkmen ve Arapların, bölgeden uzaklaştırılacakları ya da sindirilmeye çalışılacakları yönünde endişeler söz konusu. Çok fazla uluslararası arenaya yansımasa da Kerkük'te tehlikeli bir gerginlik var.
Hafta içinde Ankara'da kritik görüşmeler yapan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'la bir araya gelindiğinde bu konu muhtemelen masaya yatırılmıştır. Ankara'nın, ABD'ye Suriye ve Irak'ta terör örgütleriyle işbirliği noktasında hem basın yoluyla hem de yüz yüze görüşmelerde dile getirdiği rahatsızlık gün gibi ortada. Böyle bir gerçek ortadayken ABD'nin Kerkük konusunda Ankara'nın hassasiyetlerini dikkate alacağı konusu da tartışmalıdır.
Böylesine kritik bir zamanda Başbakan Binali Yıldırım'ın Suriye'deki Fırat Kalkanı Harekatı'nın bitirildiğini açıklaması da dikkati çekti. Operasyonla ilgili detayları Genelkurmay Başkanlığı paylaştı. Ancak TSK'nın Suriye'deki mesaisi henüz bitmiş değil. Zira, buradaki belirsizliğin sınır güvenliğini etkileme potansiyeli yüksek.
ABD ve Rusya'nın, terör örgütleriyle işbirliği noktasında Ankara'yı hayal kırıklığına uğrattığı bir gerçek... Bu hayal kırıklığı halen daha sürerken Ankara'nın Suriye'de 'güvenli bölge' ile ilgili beklentilerinin karşılanması daha da kritik hale geliyor. Suriye ve Irak'ın geleceği, düne göre artık daha da belirsiz. ABD ve Rusya'nın bilek güreşine tutuştuğu topraklarda Türkiye'nin hassasiyetlerinin dikkate alınması, bu ülkelerde yaşayanlar kadar çevre ülkelerde yaşayanlar için de faydalı olacaktır.